Araba Parçalamanın Cezası olarak bilinen ve önemli bir konu olan çalıntı araba parçaları bir suç eşyası olarak kabul edilmektedir. Çalındıktan sonra araba parçalama ve ilgili parçaları satma, hırsızlık suçundan ayrı bir suç teşkil etmektedir. Araba parçalama suçu neticesinde meydana gelen suç eşyası konumundaki parçaların başka bir insana satılması TCK 168 dahilinde cezalandırılmaktadır. Bu madde suç eşyasının satın alınması ya da kabul edilmesi suçunu detaylıca açıklamaktadır. Çalıntı araba parçalarının satılmasının yeni bir suç meydana getirmesinin nedeni suç işlemenin bireyler için bir kazanç kaynağı olamayacağı düşüncesidir.
Çalınan araba parçalarının satılması durumunda TCK 168 maddesi devreye girer demek için araba çalma ve araba parçalama yani parçaları satma eylemlerini işleyenlerin farklı bireyler olması koşulu aranır. Bu manada suç eşyasını satan bireyin esas suçun işlenmesine ortak olmaması gerekmektedir. Çalıntı araba parçalarının satılması suçu cezası altı aydan üç seneye kadar hapis ile on bin güne dek adli para cezasıdır. Failin bu madde dahilinde cezalandırılması adına satmakta olduğu eşyanın suçtan elde edildiğini biliyor ya da öngörüyor olması lazımdır.
Araba Hırsızlığı Suçu
İçerik Tablosu
TCK 142’da açıklanan araba çalma suçu ve cezası hakkında bilgiler verelim. Oto hırsızlığı TCK’da hırsızlık cezası başlığı altında açıklanan suç türünün kapsamına dahil olmaktadır. Buna göre sahibinin rızası olmadan aracı almak, yani oto sahibinin otomobilde tasarrufta bulunmasının imkansız hale gelmesini sağlamak oto çalma suçu olarak bilinmektedir.
Araba kaçırma ya da araba çalma fiillerinin bir sonucu olarak oto hırsızlığı TCK 14’de nitelikli hırsızlık çeşitleri arasında yer almaktadır. İlgili maddenin birinci fıkrasının e bendinde adet, tahsis ya da kullanımları gereği açıkta bırakılan eşya hakkında işlenen hırsızlığa nitelikli hal olarak öngörülmüştür. TCK 142 gerekçesinde de açıklandığı gibi bu eşyaların çalınmasındaki kolaylık nitelikli hal şeklinde düzenlemelere neden olmuştur. Oto evde barındırılamayacak, kentleşmenin getirmiş olduğu olumsuz sonuçlar nedeni ile garaj alanlarında tutulamayacaktır. Bu nedenden dolayı insanlar evlerinin önüne, birçok defa park yeri bile olmadan arabalarını sokakta bırakmaktalar.
Araba hırsızlığı suçu dahilinde bırakılan eşya, sahibinin yaşamış olduğu alan haricinde, park, sokak, bahçe, cadde gibi halka açık alanlarda bırakılan eşya manasına gelmektedir. Arabalar yukarıda da açıkladığımız nedenler dolayısı ile garaj ve otopark gibi alanlardansa sokakta ya da kaldırım kenarlarında park edilerek bırakılır. Bu anlamda oto hırsızlığı yargıtay kararlarında da kabul edildiği gibi kullanımı gereği açıkta bırakılan eşyanın düzenlendiği nitelikli durum kapsamında cezalandırılmaktadır. TCK 142’ye göre araba çalmanın cezası üç seneden yedi seneye kadar hapis cezası olmaktadır.
Araba hırsızlığı anahtar uydurma, düz kontak gibi taklit anahtar ile ya da diğer bir alet ile kilit açmak sureti ile işlenirse TCK 142 ikinci fıkranın d bendi dahilinde ceza verilmektedir. Buna ek olarak garaj gibi bina ya da eklentileri içinde muhafaza altına alınan veya kilitlenmek sureti ile herkesin giriş yapabileceği bir yere bırakılan aracın çalınması 142/2/h bendi dahilinde cezalandırma gerektirmektedir. Bu iki durumda da fail kişi hakkında beş seneden on seneye dek hapis cezası verilmektedir.
Araba Hırsızlığı Suçu ve Çalıntı Araba Parçalarının Satılması Suçu
Çalıntı araba parçaları bir suç eşyası sayılmaktadır. Çalınma eyleminden sonra araç parçalama ve bu parçaların satılması hırsızlık suçundan ayrı bir suç olarak kabul edilmektedir. Oto parçalama suçu neticesinde meydana gelen suç eşyası niteliğindeki parçaların bir başka insana satılması TCK 168 dahilinde cezalandırılır. Bu madde suç eşyasının satın alınması ya da kabul edilmesi suçunu açıklamaktadır. Çalıntı otomobil parçalarının satılmasının yeni ve farklı bir suç meydana getirmesinin nedeni suç işlemenin bireyler için bir kazanç kaynağı olmayacağı fikridir.
Çalıntı oto parçalarının satılmasında TCK 168 olmuştur demek için oto çalma ve araba parçalama yani parçaları satma eylemlerini işleyenlerin farklı insanlar olması gerekmektedir. Bu manada suç eşyasını satan bireyin esas suçun işlenmesine iştirak etmemesi lazımdır. Çalıntı parçalarının satılması suçu cezası ise altı aydan üç seneye dek hapis ile on bin güne kadar adli para cezası olmaktadır. Fail bireyin bu madde dahlinde ceza alabilmesi için satmakta olduğu eşyanın suçtan elde edildiğini bilmesi ya da öngörmesi lazımdır.
Arabayı Çalan, Parçalayan ve Satan Kişinin Tek Kişi Olması ve Cezası
Otomobilin parçalarını satan bireyin arabayı çalan birey ile aynı olması durumunda öncül suç söz konusu olmaktadır. Öncül suç bu aşamada nitelikli hırsızlık suçu anlamına gelmektedir. TCK 168 gerekçesinde de açıklandığı gibi eşyayı satan birey aynı zamanda eşyanın elde edildiği suçu da işleyen birey ise satma eylemi nedeni ile cezalandırılmayacak. Bu tarz bir durumda fail kişi nitelikli hırsızlık suçundan ötürü ceza alacaktır. Araba çalma suçunun nitelikli hali çalma eyleminin işleniş biçimine göre değişiklik arz etmektedir. Bu manada verilecek ceza TCK 142 dahilinde belirlenir ve somut olaya göre hangi fıkra kapsamında olduğuna karar verilir. Her durumda fail birey hakkında hapis cezası verileceğini tekrar hatırlatmakta yarar var.
Araç Çalınması, Parçalanması ve Satılması Suçu Cezası
Gelişen teknoloji ile beraber otomobil kullanımı artış göstermiş durumdadır. Fakat özellikle de kentleşmenin yoğun bulunduğu alanlarda otoparklar gereksinimi karşılayamamaktadır. Bu gereksinim otomobilin kaldırımlarda, kapı önlerinde bırakılmalarını meydana getirmektedir. Sonuç olarak araç hırsızlıkları da elverişli hale gelmektedir. Genel olarak çalınan araçlar parçalanır ve elde edilen parçalar satılarak gelir elde edilmeye çalışılır. Fakat TCK’da çalınan araçların parçalarının satılması biçiminde düzenlenen bir suç ve yaptırım bulunmaz. Bundan dolayı ilk olarak aracın çalınmasının hırsızlık kapsamında değerlendirilmesi lazımdır.
Aracın kapıları kilitlenerek muhafaza altına alınması durumunda TCK 142’de nitelikli halin uygulama alanı bulacağı açıktır. Buna göre hırsızlık suçunun herkesin giriş yapabileceği bir alanda bırakılmakla beraber kilitlenmek sureti ile veya bina ya da eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan araç hakkında işlenmesi cezayı yükselten nedenler olmaktadır. Bu nitelikli durumun söz konusu olabilmesi adına eşyanın herkesin izin almadan giriş çıkabileceği bir alanda bulunması ve kilitli olması gerekmektedir. Nitelikli halin tipik bir örneği yol kenarına park yapılmış kilitli bir araç oluşturmaktadır. Fail bireyin taklit anahtar ile ya da farklı bir alet ile kapıyı açması farklı bir nitelikli hali meydana getirmektedir ve yine ağır yaptırım söz konusu olmaktadır. Örneğin fail bireyin camı kırarak kilidi camın arkasından eliyle açması gibi durumlar da bulunmaktadır. Aracın herkesin girip çıkacağı bir yerde kilitli durumda iken çalınması halinde beş seneden on seneye kadar hapis cezası verilmektedir. Yargıtay’da bu hususta görüş birliği vardır. Asıl ihtilaflı husus ise herkesin girip çıkabileceği bir alanda kilitlenmeksizin bırakılan aracın çalınması halidir.
Otomobil Çalınması Suçu ve Cezası
TCK 142 numaralı maddenin e bendinde adet ya da tahsis kullanımları gereği açıkta olan eşya hakkında hırsızlık suçunun işlenmesi cezayı yükselten bir nitelikli hal olmaktadır. Kanun koyucunun amacı ilgili eşyaların çalınmasındaki kolaylığın hırsızlığın temel şeklinde nazaran cezada artırım olması gereği düşüncesidir. Açıkta bırakılan eşya herkesin girip çıkacağı bir alanda bırakılmakla beraber eşyanın muhafaza altına alınmaması lazım. Kullanım gereği eşyanın açıkta bırakılması, eşyanın kullanılması amacıyla açıkta bırakılmasıdır. Araçlar da otoyollarda kullanılan ve kullanılması için açıkta bırakılması zorunlu olan eşya türleridir. Bireylerin araçları evlerinde muhafaza etmeleri eşyanın niteliği gereği mümkün olmamaktadır. Artan kentleşme ile beraber birçok ev sahibi de aracını koyacak bir otopark bulamamaktadır. Halka açık olarak hizmet veren otoparklar ise bu gereksinimi yeteri kadar karşılayamamaktadır. Dolayısı ile zorunlu olarak araçlar sokaklarda ve kaldırımlarda konumlanmaktadır. Bu durum ise otomobil hırsızlığı suçu için zemin hazırlamaktadır. İlgili suçun konusu açıkta bırakılan eşya olup açıkta bırakılan eşya tabirinden özel alanlar haricinde kalan caddeler, sahil kenarları, sokaklar, bahçeler gibi yerlerde bırakılan eşyalar akla gelmelidir. Araçlar hacim ve ağırlıklarından ötürü normalin üzerinde bir güç ve teknik gerektirdiği için suçun işlenmesi esnasında herhangi bir kolaylık söz konusu değilse niteliği gereği kullanımı dolayısı ile açıkta bırakılan nitelikli halin uygulanması lazımdır.
Farklılaşan ekonomik ve sosyal koşullar göz önüne alındığı zaman, motosiklet kullanımının özellikle de sıcak iklimli alanlarda kullanım kolaylığı sebebi ile yaygınlaştığı, hemen her evde en azından bir tane motosikletin olduğu, sayılarının da gün geçtikçe arttığı ve gündüz kullanımlarında geçici işler sebebi ile motosikletlerin sabit noktaya bağlanmadan cadde kenarlarında park edilmek üzere açıkta bırakılmasının bir kısım bölgelerde genel bir rutin haline geldiği bilinmektedir. Adet gereği açıkta bırakıldığının söylenmesi için adetlerin zaman ve yere göre değişebileceği de göz önünde bulundurulduğu zaman suçun işlendiği alanın sosyal şartlarının da detaylı şekilde bilinmesi lazımdır.
Sabit bir noktaya bağlı olmadan açık bir alanda park durumunda bırakılan motosikletin çalınması fiilinin açıktan basit hırsızlık suçunu meydana getirdiği 2011 senesinde yargısal uygulamalarda kabul edilmiştir. Sadece caddeler ve sokaklar gibi açık yerlerde kullanılan, sayıları hızla artan, her daim ve özellikle de gün içinde otopark ve bina içinde park edilmeleri mümkün olmayan, cadde kenarlarında tedbir alınmadan park edilmeleri zorunluluk haline gelmiş olan motosikletlerin kullanım gereği açıkta bırakılmalarının kaçınılmaz odluğu bilinmektedir. Buna göre motosiklet hırsızlığı söz konusu olduğunda TCK 142 maddesinin birinci fıkrasının e bendinde açıklanan nitelikli halin oluştuğu görülmektedir.
Aracın kullanımı gereği açıkta bırakılan eşya şeklinde kabul edildiği için faile üç seneden yedi seneye dek hapis cezası verilmektedir. Fakat yargıtay yer verilen karara karşın genel manada bu durumda aracın muhakkak muhafaza edilmesi aksi durumda temel halden cezalandırmanın gerektiği sonucuna varmış durumdadır. Bu durumda temel halde verilecek ceza ise bir seneden üç seneye kadar hapis cezası olmaktadır. Cezalar arasında büyük farklılık seneni ile ayrımın iyi bir biçimde belirlenmesi lazımdır.
Oto hırsızlıları başta açıkladığımız gibi malı çaldıktan sonra genel olarak parçalamakta, satmakta ya da tahribini gerçekleştirmekteler. Hırsızlık suçunda fail bireyin bu hareketleri cezalandırılmayan sonraki hareket şeklinde isimlendirilmektedir. Aynı zamanda mala zarar ya da suç eşyasını satın alma ve kabul etme suçundan fail bireye ceza verilmemektedir. Çalıntı araçların parçalanmasını hırsızlığın nitelikli durumları dahilinde değerlendirirsek, aracı kilitli ise beş seneden on seneye, kilit bulunmuyor ise üç seneden yedi seneye dek hapis cezası uygulanmaktadır. Buna ek olarak hırsızlığın şartları oluştuğu zaman diğer nitelikli durumları da uygulama alanı bulmaktadır. Hırsızlık için düzenlenen etkin pişmanlık geçerli olabilmektedir. Otomobil parçalandı ve satıldı ise artık bu durum hırsızlıktan sonraki cezalandırılmayan hareket biçiminde nitelendirilmektedir.