Asker, Polis, Öğretmen vb. Kamu Personel Hukuku
İçerik Tablosu
Devlet Memurunu İşten Çıkarma Cezası
Disiplin cezaları ortak amaç için çalışan kişilerin düzenini sağlamak maksadıyla kendi özel mevzuatında belirlenmiş, hiçbir ceza kanununa girmeyen yaptırımlar bütünü olarak tanımlanabilir.
657 Sayılı Devlet memurları kanunda disiplin cezalarının çeşitleri ve bu cezalara uygulanacak yaptırımlar düzenlenmiştir.
Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezasını Gerektiren Fiil ve Haller Şunlardır:
Grev yapmak,
Yasak yayınları kamu kurumlarına asmak,
Siyasi partiye üye olmak,
Mazeretsiz olarak bir yılda toplam 20 gün işe gelmemek,
Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği emirleri uymamak,
Astlarına, üstlerine iş sahibi vatandaşlara fiili tecavüzde bulunmak,
Memurluk sıfatı ile bağdaşmayan yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
Yetki ve izin almadan gizli bilgileri açıklamak,
Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,
5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek.
Devlet memurluğundan çıkarma, bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır. Yukarıda sayılı hallerin varlığı halinde memuriyetten çıkarma cezası verilebilir.
Devlet Memurunun Kademe İlerleme Durdurma Cezası
Disiplin cezaları, ortak amaç için çalışan kişilerin düzenini sağlamak maksadıyla kendi özel mevzuatında belirlenmiş, hiçbir ceza kanununa girmeyen yaptırımlar bütünü olarak da tanımlanabilir.
657 Sayılı Devlet memurları kanunda disiplin cezalarının çeşitleri ve bu cezalara uygulanacak yaptırımlar düzenlenmiştir.
Kademe İlerleme Durdurma Cezasını Gerektiren Fiil ve Haller Şunlardır:
İşe alkollü gelmek veya işyerinde alkol almak,
Mazeretsiz ve kesintisiz 3 – 9 gün işe gelmemek,
Kamu hizmeti yürütümü sırasında her ne şekilde olursa olsun kendine menfaat sağlamak,
Üstlerine veya astlarına küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak,
Kamuya ait ve çalıştığı bölge sınırları içerisinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri nedenlerle izinsiz kullanmak veya kullandırmak,
Gerçek dışı rapor ve belge düzenlemek,
Ticari faaliyetlerde bulunmak veya devlet memurlarının yapması yasak olan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,
Görevini yaparken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak,
Zamanında mal beyanında bulunmamak,
Gizli kalması gerekli bilgileri açıklamak,
Üstlerine, astlarına, çalışma arkadaşlarına, iş sahibi vatandaşlara hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,
Diplomatik statüsünden yararlanarak yurtdışında borçlanmka ve devlet itibarını zedelemek,
Amirleri tarafından verilen emirleri kasten yerine getirmemek,
Siyasi parti faaliyetlerinde bulunmak,
Kademe ilerleme durdurması, fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1-3 yıl arasında durdurulmasıdır. Yukarıda yazılı hallerin varlığı halinde kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilebilir.
Kamu Görevlisinin Sorumluluğu
Kamu görevlisinin gerçekleştirmiş olduğu, zarar verici ve kusurlu davranışın hizmetle ilişkisinin bulunması halinde memurun kişisel (hizmet içi) kusurundan bahsedilir.
Kişisel kusurlu davranışlar nedeniyle verilen zararlarda idarenin sorumluluğu ortadan kalkmayacaktır.
Kişisel kusur nedeniyle verilen zarar neticesinde davanın kamu görevlisine karşı değil idareye karşı açılması gerektiğidir.
İdare, memurun kişisel kusurundan kaynaklanan zararı ödemek durumunda kalırsa, davanın sonuçlanmasıyla memura rücu etme durumu söz konusu olur.
İstisnai durumlarda; zarar gören şahsın kamu görevlisi yada idareyi davalı göstermek konusunda seçim hakkı vardır. Kamu görevlisinin, göreviyle bağlantısı olmayan bir zaman veya yerde idari hizmete ait bir araçla zarara sebebiyet vermesi durumu buna örnektir.
Kamu görevlisinin hizmetle ilgisi olmayan zarar verici ve kusurlu bir davranışı sonucu zarara uğrayan kimse, zararın tazminini idareden değil bizzat kamu görevlisinden talep eder. Bu durumda, idarenin kusursuz sorumluluğu değil zarar veren kamu görevlisinin haksız fiil sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Burada bahsi geçen hizmet dışı sorumluluk hali olup kesin surette yürütülen hizmetle hiçbir anlamda bağlantısının olmaması gerekir.
Memurun Kişisel Kusuru
Kamu görevlisinin zarar verici ve kusurlu davranışının görevi ile bağlantısı olması durumunda hizmet içi kişisel kusur söz konusudur.
Hizmet içi kişisel kusur söz konusu olduğunda, idarenin kusur sorumluluğu hükümlerine gidilir.
İdarenin kusur sorumluluğunun söz konusu olduğu durumlarda dava doğrudan idareye yönlendirilir.
Dava sonucu idarenin tazminat ödemesi söz konusu olursa idare kamu görevlisine rücu edecektir.
Kural olarak idare mahkemesinin verdiği kararlar 30 gün içinde uygulanmalıdır. Aksi takdirde idare aleyhine ya da kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine dava açılabilir. Bu anlamda yargı kararlarına uymama hizmet içi kusur hallerinden biridir.
Kamu görevlisinin hizmet içi davranışının suç teşkil etmesi hali de kişisel kusur sayılabilir.
Kamu görevlisinin, görevini yerine getirirken kötü niyetli davranması ve zarara sebebiyet vermesi hali de bu kapsamda değerlendirilir.
Kamu görevlisinin ağır kusurunun varlığı da kişisel kusur kapsamında değerlendirilir.
Kamu Görevlilerine İlişkin Davalarda Yetki Kuralı
Kamu görevlilerinin atama ve nakilleri ile ilgili davalarda, kamu görevlisinin atanmış olduğu veya bir önceki görev yerinin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi yetkilidir.
Kamu görevlisinin görevine son verilmesi veya görevden uzaklaştırması halinde son olarak görev yaptığı yerdeki idare mahkemesinde dava açılmalıdır.
Memurların görevinin sona ermesine sebep olacak disiplin cezaları dışında, her türlü disiplin cezaları, sicil, özlük hakları veya parasal hakları ile ilgili davalarda görevli olduğu yerde bulunan idare mahkemesinde dava açılabilir.
Kanunsuz Emrin Uygulanması
Amir, hiyerarşik olarak astlarına yürütülen görevle ilgili olmak kaydıyla emir verme yetkisine sahiptir.
Verilen emrin hukuka aykırı olması halinde buna “kanunsuz emir” denir.
Ast, kendisine verilen kanunsuz emrin hukuka aykırılığını amirine bildirmek durumundadır. Amir, vermiş olduğu emrin yerine getirilmesini yazılı olarak bildirdiğinde ast bu emri yerine getirebilir ve yazılı emir sonrasında yapmış olduğu eylemden sorumlu olmaz.
Emir suç teşkil ediyorsa hiçbir şekilde yerine getirilemez. Aksi halde hem ast hem de üst sorumlu olur.
TSK ile Emniyet Personel Yasasında bu hükümlere istisnalar getirilmiş olsa da genel itibariyle suç teşkil eden eylem açısından hiçbir kamu görevlisi dokunulmazlık hakkına sahip değildir.
Şanlıurfa Asker, Polis, Öğretmen vb. Kamu Personel Hukuku Avukatı
Şanlıurfa da hizmet vermekte olan Avukat Nida KUTTAŞ ve Avukat Ahmet YILDIZ ‘ın kurucu ortaklığını yaptığı Ağah Hukuk Danışmanlık & Arabuluculuk, Şanlıurfa da idare hukukuna ve idari yargıya ilişkin, memurluk, aday memurluk, disiplin cezaları, atama, nakil, görevlendirme, memurlar hakkında tesis edilen idari işlemler, memurlar hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz gelmesi halinde açılacak iptal davaları gibi tüm asker polis öğretmen memur ve aday memurlara avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.
Şanlıurfa İdare Hukuku Avukatı
Şanlıurfa idare hukuku avukat konusu kapsamına, idare hukuku ve idari yargılama hukuku girmektedir. idare hukuku alanında iptal davaları ve tam yargı davalarıda yine Şanlıurfa İdare Hukuku Avukatı kapsamına dahildir. şanlıurfa ve çevresinde idare hukuku alında hizmet veren ofisimiz, sizlere pratik, hızlı ve güvenilir sonuç önerileri getirmektedir.
AGÂH Hukuk Danışmanlık & Arabuluculuk olarak, Şanlıurfa da idare hukuku, memur hukuku ve idari yargılama hukuku alanında uzman, idari işlemlerin ve idari kararların iptali, yürütmenin durdurulması ve tam yargı davalarına ilişkin hızlı ve güvenilir bir şekilde çözüm bulmak için idare hukuku alanında en iyi avukat ekibimizle iletişime geçebilirsiniz.
AGÂH Hukuk Danışmanlık & Arabuluculuk
Avukat Nida KUTTAŞ – Avukat Ahmet YILDIZ
[kkstarratings]