İş Hukuku
İçerik Tablosu
İş hukuku, işveren ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını, bireysel ve toplu iş sözleşmelerini, sendika, grev ve lokavt hakkı gibi düzenlemeleri inceleyen hukuk dalıdır. İş hukukunun temel kaynağı T.C. Anayasasından sonra 4857 sayılı iş kanunudur.
İş hukuku, özellikle sanayi devrimi sonrası gelişimini sağlamış ve günümüz modern hukuktan ayrılmaz bir bütün haline gelmiştir. İş hukuku, iş ilişkisinde işveren ve işçi arasındaki tüm konuları irdeler, bu nedenle konu alanı çok genişlemiş durumdadır. İş hukukunun konusu genel olarak özel hukuk kapsamında değerlendirilse de özellikle işçi sınıfını koruyucu hükümleri sebebiyle kamu hukuku kapsamına da dahil edilebilmektedir. Bu sebeple iş hukuku genel itibariyle karma hukuk özelliği arz etmektedir.
İşçi
İşçinin tanımı en kolay tabirle iş kanununda açıkça yapılmıştır. 4857 sayılı iş kanununa göre bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi denir. Bu iş sözleşmesi bireysel iş sözleşmesi de olabilir, toplu iş sözleşmesi de olabilir. Önemli olan işçi ile işveren arasında bir bağlantının bulunmasıdır. Ülkemizde bugün işçi sınıfında çalışanların sayısı 14 milyonu aşkındır. İşçi sınıfının bu yoğun kitlesi ekonomide belirleyici unsur olarak teşkil etmektedir. ülkemizde hemen hemen her ailede işçi sınıfına dahil çalışan bulunmaktadır.
İşçi Avukatı
Yukarıda izah ettiğimiz üzere ülkemizde geçimini işçi olarak sağlayan büyük bir kitle mevcuttur. İşte ekonomide var olan bu işçilerin hukuki anlamda destekçisi işçi avukatıdır. İşçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığı mahkemelere taşıyacak olan işçi avukatıdır. Bu sebeple işçi avukatı iş mahkemesindeki iş davalarında işçi lehine savunmalarda bulunur.
İşçi avukatı, işçinin ücret alacağını, fazla mesai alacağını, kıdem ve ihbar tazminatını, gerek iş mahkemelerinde dava yoluyla gerekse alternatif çözüm yöntemleriyle sonuca kavuşturur. Bu sebeple iş davalarında işçi avukatlarının üstlendiği rol önem arz etmektedir. İş davalarında, işçi lehine veya işçi aleyhine olan durumların tespitini de yine işçi avukatı yapar.
Arabuluculuk
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile yasal olarak arabuluculuk kurumu ülkemizde işlerlik kazandı. Arabuluculuk alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak da adlandırılır. Arabuluculuk da mahkemelerin iş yükünü azaltmak temel hedeflerden biridir. Arabuluculuk sayesinde taraflar daha hızlı bir şekilde sonuca ulaşırlar. Kendini yeni yeni hukuk sistemimizde konumlandıran arabuluculuk gerekli yasal düzenlemelerle daha da yaygınlaşarak yerini alacaktır.
Zorunlu Arabuluculuk
Ülkemizde arabuluculuk sisteminin yaygınlaşması ve kurum olarak yerleşmesi beraberinde bazı yasal düzenlemeleri de getirmiştir. Bu düzenlemelerin başında zorunlu arabuluculuk gelmektedir. Yapılan yasal düzenlemelerle bazı uyuşmazlıklarda mahkemede dava açmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğu getirilmiştir. Yasa koyucu tarafından zorunlu arabuluculuk kurumuna dahil olan konu başlıkları sürekli genişletilmektedir.
Zorunlu arabuluculuğa başvuru şartı ilk iş davalarına getirildi. İş hukukundan kaynaklı iş davalarında iş mahkemelerine başvuru yapılmadan önce arabuluculuğa başvuru zorunludur. Zorunlu arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir.
Ayrıca son düzenlemelerle ticari davalarda alacaklara ilişkinde arabuluculuğa başvuru zorunlu kılınmıştır. Taraflar ticaret mahkemesi önüne çıkmadan evvel, zorunlu arabuluculuk sürecini tüketirler.
Arabulucuya Nasıl Başvurulur
Dava şartı olarak belirlenen zorunlu arabuluculuk başvuruları her şehrin adliye saraylarında bulunan arabuluculuk başvuru bürosuna yapılır. Örnegin Şanlıurfa’da bir işçi, işçilik alacakları için, kıdem, ihbar vb. tazminat talepleri için, öncelikle Şanlıurfa Adliyesi Arabulculuk Bürosuna Başvuru yapmalıdır. Bu başvuru bireysel yapılabileceği gibi avukat vasıtasıyla da yapılabilir. Hakların korunması açısından başvurunun avukat vasıtasıyla yapılmasında fayda vardır. Çünkü avukat arabuluculuğa başvuru ve sonrasında arabuluculuk görüşmesinde taraf vekili olarak tüm eksik hususları dile getirir ve aleyhe olan hususları bertaraf eder. Böylelikle dava sürecinde işçi aleyhine olacak bir durum söz konusu olmaz.
İşçi Davalarında Arabuluculuk
Uyuşmazlıkları alternatif çözüm yöntemi ile kısa sürede çözüme kavuşturabilmek mümkün. Yasada alternatif çözüm yöntemine başvurunun zorunlu kılındığı dava türlerinden biride iş davalarıdır. İşçi davalarında arabuluculuğa başvuru zorunludur. Dava sürecine geçilmeden önce, dava şartı olarak işçi davalarında arabuluculuğa başvuru yapılır. Yapılan başvuruda işçi davalarında arabuluculuğa başvuru esas numarası alınır.
İşçi davalarında arabuluculuk başvurusu, adliyelerdeki arabuluculuk başvuru bürosuna yapılır. Daha sonra atanan arabulucu eşliğinde görüşme düzenlenir. Yapılan görüşmelerin olumsuz sonuçlanması halinde dava sürecine geçilir. İşçi davalarında arabuluculuk sürecinin sonrası iş mahkemesinde dava açılır. İşçi davalarında arabuluculuk da, arabulucuya başvurulmadan dava açılamaz.
Arabulucu Avukat
Arabuluculuk başvuruları yukarıda da belirttiğimiz gibi arabuluculuk başvuru bürolarına yapılır. Yapılan başvuru sonrasında atanan arabulucu en az beş yıl kıdeme sahip bir avukattır. Bu unvana sahip kişiler arabulucu avukat olarak da nitelendirilir. Arabulucu avukat, arabulucu listesinde ismi yazılı ve aktif olarak görev yapan avukatlardır. İşçinin veya işverenin arabulucuya başvurusundan sonra tüm süreci arabulucu avukat yönetir. Var olan uyuşmazlıkta, arabulucu avukat bir nevi hakem görevini görür. Görüşmeleri arabulucu avukat düzenler. Yapılan ilk görüşmeler ve son görüşmeler sonrası, arbulucu avukat tarafından tutanak düzenlenir.
AGÂH Hukuk Danışmanlık & Arabuluculuk
Avukat Nida KUTTAŞ – Avukat Ahmet YILDIZ
[kkstarratings]