İstihkak Davası Nedir? Sorusu son günlerde bir çok merak eden tarafından yoğun bir şekilde araştırılan konuların başında gelmekte. Bir borçlu kişi hakkında haciz yapıldığı zaman, borçlunun olduğu tahmin edilen bir mala haciz konulur ve borçlu ya da bir başka üçüncü şahıs ilgili o malın üçüncü şahsa ait olduğunu iddia eder ise, bu malın mülkiyetinin tespiti için açılan davaya istihkak davası ismi verilir.
Hacizde İstihkak Davası Nedir?
İçerik Tablosu
İstihkak davası nedir dendiğinde karşımıza çıkan en mühim hal hacizde istihkak hali olmaktadır. Haczedilen bir malın üçüncü şahsa ait olduğu iddia edildiğinde hacizde istihkak davası söz konusu olmaktadır
İcra İflas Kanunu madde 96’daki düzenlemesinde bulunan hacizde istihkak davası genel olarak sıklıkla işletilen bir yoldur. Herhangi bir mal haczedilirken o malın üçüncü bir şahsa ait olduğu iddia edilir ise haciz tutanağına bu gelişme yazılır fakat yine de o mal haczedilmiş olunur.
Açıklamamız gerekir ki kimi durumlarda haczedilen mal gerçekten başka bir şahsa aitken kimi zaman borçlu kötü niyetli şeklinde sanki o mal başka bir şahsa aitmiş gibi yaparak ilgili malını kurtarmaya çalışıyor olabilir. Bu tarz durumlar için hacizde istihkak süreci izlenmelidir.
Hacizde istihkak davasının amacı ilgili malın mülkiyetinin kesin olarak kime ait olduğunun tespit edilmesi olmamaktadır. Bu davada malın üzerinde kimin hakimiyetinin bulunduğu ve haczedilip haczedilemeyeceği tespit edilmektedir.
Borçlu bireyin çekişmeli olan malları bulunuyor ise ilk olarak onlar haczedilir. Fakat bunlar yeterli olmadığı zaman bu söz ettiğimiz çekişmeli mallar haczedilir. Aynı zamanda bu çekişmeli mallar borçlu bireyinde elindeyse haczedilir ve bunlara el konma işlemi yapılabilir.
Fakat bu mallar üçüncü şahsın elindeyse bu defa yine haciz yapılır ama mal yediemin sıfatıyla üçüncü şahsın elinde alır. Ta ki hacizde istihkak şeklinde isimlendirdiğiniz süreç sonuçlanıncaya kadar.
İstihkak iddiası sadece mülkiyete dayanmak zorunda olmamaktadır. Rehin altındaki malın haczedilmesi halinde de rehin sahibi birey istihkak iddiasında bulunabilir. Bu aşamada ise istihkak davasında mülkiyet değil rehin hakkı araştırılır.
Hacizde istihkak davası nedir dendiğinde ikili bir ayrım yapmak lazım:
- Malın borçlunun elinde olması
- Malın üçüncü kişinin elinde olması
✅ Kurumsal Telefon | 0532 658 53 63 |
✅ Tam Zamanlı Destek | Online Danışmanlık |
✅ İnovatif Yapılanma | Araştırmacı ve Yenilikçi |
✅ Avukatlık Hizmetleri | Danışmanlık Hizmetleri |
Malın Borçlunun Elinde veya Borçlu ile Birlikte Üçüncü Kişi Elinde Olması
Haciz sırasında borçlunun elinde bulunan bir mal borçlu tarafından ya da üçüncü şahıs tarafından o üçüncü şahsa ait olduğu iddia edilir ise bu gelişme ilgili tutanağa geçirilir ve mala haciz konur.
Yalnızca ait olma değil, sınırlı ayni haklar için de bu tarz bir iddia ortaya atılabilir. Aynı zamanda bunun haciz sırasında olması da şart olmamaktadır. Haczin öğrenilmesinden sonra yedi gün içerisinde bu biçimde istihkak iddiası öne sürülebilir.
Bu iddia takibin her iki tarafına da iletilir. Bu aşamada iki şey söz konusudur:
- İstihkak iddiasına itiraz edilebilir
- İstihkak iddiasına itiraz edilmeyebilir
Alacaklı birey ya da borçlu bireyden biri bu istihkak iddiasına üç gün içinde itiraz etmezse istihkak iddiası kabul edilir. Yani itiraz gerçekleşmediği zaman ilgili mal istihkak iddiasıyla beraber işlem görür. Eğer ki mülkiyet iddiası söz konusu ise haciz kalkar, rehin iddiası bulunuyor ise rehinli olarak haczedilmiş olunur.
Eğer ki üç gün içinde itiraz edilirse bu aşamada icra müdürünün yapacağı şey, ilgili dosyayı icra mahkemesine iletmek olacaktır. Mahkemenin önüne bu tarz bir dosya geldiği zaman ilk olarak yapacağı şey ise takibin devamı ya da ertelenmesi ile alakalı karar vermek olacaktır.
Bu tarz bir durumda takip ertelenir ve istihkak iddiası yapan üçüncü şahıstan teminat göstermesi talep edilir. Bu ilgili teminat, haksız çıkılması durumunda alacaklı bireyin zararının yok edilmesi maksadıyla istenmektedir. Teminat iletilmez ise takip sürer.
Aslında bu aşamada takip sadece istihkak iddiasında bulunulan mallar için ertelenmektedir. Çekişmeli olmayan malların haczi ve satışına devam edilmektedir. Eğer ki mahkeme istihkak iddiasının kötü niyet ile yalnızca satış uygulamalarını ertelemek amacı ile yapıldığına kanaat getirir ise bu noktada ilgili takibin çekişmeli olan tüm mallar için de devamına karar kılınır.
Bu durumdan sonra hacizde istihkak davası aşamasına geçilir. Üçüncü şahıs takibin devamına ya da durdurulmasına ilişkin ilgili mahkeme kararı kendisine tebliğ edildikten sonra yedi günlük süre zarfında aynı mahkemede istihkak davası açmak durumundadır.
Üçüncü şahıs bu süreyi aşar ve dava açmazsa ne olur? Eğer ki üçüncü şahıs istihkak davası açmazsa ilgili istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılmaktadır. Aynı zamanda o mal üzerindeki çekişme sona ermektedir, artık satış aşamasına geçilebilir.
Fakat bu üçüncü şahsın tam anlamı ile hak kaybına uğradığı anlamına gelmemektedir. Bu noktada üçüncü birey takibin borçlusuna karşı sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince rücu eder.
Üçüncü şahsa istihkak iddiasında bulunma olanağı tanınmamış ise üçüncü şahsın takipten haberi yok ise bu aşamada üçüncü şahıs satış gerçekleşene dek bu gelişmeden haberi olduktan sonra yedi gün içinde istihkak davası açabilir.
Satış olmuş ise yine istihkak davası açabilir fakat bu noktada dava satış bedeli üzerinden ilerlemektedir. Uygulamada çoğunlukla direkt olarak icra mahkemesinde istihkak davası açma tercih edilmektedir.
Üçüncü şahıs bu davada neyi ispat eder? İlk olarak malı ne şekilde iktisap ettiğini, ilgili malın borçlunun elinde olmasını gerektiren hukuki nedenleri ispat etmelidir. Davacı birey aynı zamanda taşınırın maliki olduğunu da ispat etmelidir.
Malın Tamamen Üçüncü Kişinin Elinde Olması
Eğer ki haczedilen mal üçüncü şahsın elindeyse ve ilgili bu malda o üçüncü şahsın istihkak iddiası bulunuyorsa o mal haczedilir. Fakat üçüncü şahsın elinden alınamaz. Elbette üçüncü şahıs malı teslim etmek isterse mal fiilen haczedilebilir. Bununla beraber Üçüncü şahıs malı vermek istemiyor ise yediemin olarak malı elinde tutar.
Hakkında istihkak iddiası olan ilgili malların halihazırda üçüncü şahsın elinde bulunması halinde ispat yükü malın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklı şahsa geçmektedir. İspat yükü açısından mühim bir farklılıktır bu gelişme.
Üçüncü şahsın elinde bulunan malı haczeden icra dairesi, alacaklı şahsa istihkak davası açması adına yedi günlük zaman tanır. Alacaklı birey bu yedi günlük zaman içinde istihkak davası açmazsa istihkaka konu olan mal üzerindeki haciz kalkar. Yani alacaklı şahıs üçüncü şahsın istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır.
Bu aşamadaki mühim bir fark da davalı ve davacı durumunda ortaya çıkar. Mal tam anlamıyla üçüncü şahsın elinde olduğu zaman alacaklı şahıs istihkak davası açar. Davalı birey ise üçüncü şahıs olur. Bunun dışında aşağıda söz edeceğimiz tazminat kalemleri bu durumda söz konusu olmamaktadır.
Yani mal tam anlamı ile üçüncü şahsın elindeyse tazminat da oluşmayacaktır. Fakat üçüncü şahıs muhafaza tedbirlerine kendi rızasıyla izin vermişse ve zarar oluşmuş ise bu noktada genel hükümler durumunda farklı bir tazminat davası açmak söz konusu olabilir.
İstihkak Davası Dilekçe Örneği
İstihkak davalarından olumlu sonuç alabilmek maksadıyla haklı olmak yeterli sayılmaz. Buna ek olarak haklı olunduğunun ispatı da şarttır ki bu büyük oranda dilekçeler aracılığı ile sağlanan bir konudur. Bu sebeple istihkak davası dilekçesi mühim bir konu olmaktadır. Hukuki zemini iyi bir şekilde oturtulmalıdır.
Bazı mecralarda istihkak davası dilekçe örneği ismi altında çeşitli metinler olduğunu görebiliriz. Esasen bunlar genel anlamda arzuhalcilerde ya da internet aleminde istihkak davası dilekçe örneği şeklinde bulunur. Açıklamamız gerekir ki bu örnekler güncel mevzuattan uzaktır. Aynı zamanda somut olayın niteliklerini taşımayan ve hukuki hatalarla dolu olan yazılardır.
Genel olarak basit hatalardan dolayı bireyi haklıyken haksız konuma düşürmektedir. Bu sebeple istihkak davası dilekçesi hazırlanır iken örnek hazır dilekçelere değil de alanında uzman olan avukat yardımına başvurulmalıdır.
İstihkak Davasının Sonuçları
İstihkak davası sonunda üçüncü şahsın iddiası kabul edilir ise ilgili mal üzerindeki haciz kalkar. Eğer ki ilgili malın borçluya ait olduğu ispat olunur ise bu durumda o mal da satış uygulamasına tabi tutulur.
Bir mal hakkında hazcedilmezlik itirazında bulunuldu ise bu defa istihkak davasında bu iki konu beraber görülüp çözüme kavuşturulur. İstihkak davası sürerken herhangi bir sebeple haciz kalkar ise istihkak davası konusuz kalmaktadır.
İstihkak davası mülkiyete ilişkin kesin hüküm barındırmaz. Bu noktada mülkiyete ilişkin verilen karar sadece icra takibi açısından sonuç doğurur. İlgili mahkeme üçüncü şahsın istihkak iddiasını haksız bulur ise ilgili davayı reddeder. Sonuç olarak o mal hakkında takip diğer mallar gibi kesinleşmiş olur.
Üçüncü şahıs bu davayı kaybettiğinde dava nedeni ile tahsili geciken tutarın %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilir.
Mahkeme üçüncü şahsın iddiasını haklı bulur ise davayı kabul eder. Hak mülkiyet hakkı ise hacizle beraber kalkar. Bu durumda sınırlı ayni haksa üçüncü şahsın hakkına zarar gelmeyecek biçimde haciz devam eder.
Malın Elinden Çıkması Halinde İstihkak
Malik olunan herhangi bir malın elden rıza dışı çıktığı hallerde istihkak davası açılabilir. Malın dolaysız zilyetliğini kaybeden bireyin dolaysız zilyetliği yine sağlamak maksadıyla açmış olduğu davadır. Malın elinde bulunduğunu bildiğimiz şahıstan, mülkiyet hakkını alabilmek amacıyla hemen istihkak davası açılabilir.
Bu dava taşınırlar için geçerli olmaktadır fakat taşınmazlarda da istihkak özelliğinde diyebileceğimiz tapu sicilinin düzeltilmesi davası bulunmaktadır Taşınmazlarda, tapu sicilinde hak sahibi kim görünüyorsa malik de o şahıs olmaktadır.
Miras Sebebiyle İstihkak
İstihkak davası nedir denildiğinde zaman bunun bir başka çeşidi de miras nedeni ile istihkak davası olmaktadır. TMK madde 637 ve devamında bulunmaktadır. Miras nedeniyle istihkak, tereke malını elinde bulunduran şahıstan bunun alınması maksadı ile açılan davadır.
Yasal ya da atanmış olan mirasçılar, terekenin tümünü ya da içinden bazı malları bir biçimde elinde bulunduran şahsa karşı mirasçılıktan doğan üstün hakkını ileri sürerek miras nedeni ile istihkak davası açma olanağına sahiptirler. Miras nedeniyle istihkak davasında hâkim, mirasçılık sıfatı ile alakalı diğer uyuşmazlıkları da çözüme kavuşturmaktadır.
Hâkim, davacı şahsın talebi üzerine söz ettiğimiz ilgili hakkın korunması amacıyla çeşitli önlemler alacaktır. Buna davalı şahıstan güvence göstermesini talep etme ve tapu kütüğüne şerh konulması gibi çeşitli tedbirler de dahil olmaktadır.
Miras nedeni ile istihkak davasının kabul edildiği zaman ilgili davaya konu olan tereke malları, davacı şahsa geri iade edilir. Bu noktada zilyetlikteki geri vermeye ilişkin bazı kurallar uygulanır. Miras nedeni ile istihkak davasında davalı şahsın davaya konu olan tereke malını zaman aşımı yolu ile kazandığını ileri sürme imkanı yoktur.
Miras nedeni ile istihkak davası, davacı şahsın kendisinin mirasçı olduğunu ve aynı zamanda iyi niyetli davalı şahsın terekeyi ya da tereke malının zilyedi olduğunu öğrenmiş olduğu zamandan itibaren bir sene geçerse zaman aşımına uğrayacaktır.