Mala zarar verme cezası TCK onuncu bölümde bulunan mal varlığına karşı suçlar arasında düzenlenmiştir. TCK 151 numaralı maddede de basit biçimi, TCK 152 numaralı maddede ise mala zarar verme suçunun nitelikli durumları açıklanmıştır.
Mala Zarar Verme Suçu Nedir?
İçerik Tablosu
Başka birinin taşınır ya da taşınmaz malını kısmen veya tam anlamıyla yıkan, tahrip eden, ortadan kaldıran, bozan, kullanılamaz duruma getiren ya da kirletme fiiline, mala zarar verme suçu denmektedir. Bu suç ve cezası, malvarlığına karşı suçlar alanında TCK 151 ve 152 numaralı maddeler arasında düzenlenmiştir.

Mala Zarar Verme Cezası
Mala Zarar Verme Suçunun Şartları Nelerdir?
Mala zarar verme suçunun koşulları aşağıdaki gibi açıklanabilir:
- Mala zarar verme suçunun meydana gelebilmesi için aşağıda açıklanacak seçimlik hareketlerden en az birinin gerçekleştirilmesi lazımdır.
- Suçun maddi unsurunun oluşabilmesi adına seçimlik hareketlerden birinin işlenmesi durumunda başkasına ait olan taşınır ya da taşınmaz da bir zarar meydana gelmesi veya zarar verilen eşyanın değerinde azalmaya sebep olunması gerekmektedir.
- İlgili suçun meydana gelebilmesi için genel kast yeterli olmaktadır. Bu seçimlik hareketleri, haklı bir sebep olmadan gerçekleştiren, bilerek ve isteyerek yapan bireyde bu suçlar bakımından aranan kastın varlığı kabul edilmektedir.
Mala Zarar Verme Suçunun Unsurları Nelerdir?
Mala zarar verme suçunun unsurları aşağıdaki gibidir:
Mala Zarar Verme Suçu Faili
İlgili suçların faili herhangi bir kimse olabilmektedir. Fakat, kuşkusuz suçun faili taşınır ya da taşınmaz malın veya hayvanın sahibinden başka bir kimse olmalıdır. Kendi malına zarar vermek bu suçu meydana getirmemektedir. Bir bireyin kendi hayvanına zarar vermesi ise hayvanları koruma kanununun 28 numaralı maddesinde öngörülen yaptırımların uygulanmasını gerektirmektedir. Ancak bu durum mala zarar verme suçunu oluşturmamaktadır.
Mala Zarar Verme Suçu Mağduru
İlgili suçların mağduru ise taşınır ya da taşınmaz malın veya canlı hayvan sahibi olan gerçek ya da tüzel kişiler olabilmektedir. Sahipli bir hayvana yapılan fiiller mala zarar verme suçu dahlinde değerlendirilmektedir. Fail bu bağlamda cezalandırılmaktadır.
Mala Zarar Verme Suçunun Hukuki Konusu
İlgili maddenin her iki fıkrasındaki mala zarar verme suçlarında, korunmak istenen hukuksal fayda mülkiyet hakkı olmaktadır. Bu suçta fail, mağdurun malvarlığında bir azalmayı gerçekleştirmekte, bu maldan kendisi ya da bir başkası faydalanamamaktadır. Bu nitelikleri ile mama zarar verme suçu diğer malvarlığına karşı işlenen suçlardan farklıdır. Bu tarz suçlarla yasa koyucu, bireyin mülkiyetinde yer alan taşınır ya da taşınmaz malın veya canlı hayvanın zarar görmesini önlemeyi amaçlamaktadır.
Mala Zarar Verme Suçunun Manevi Unsuru
İlgili maddedeki suçların manevi unsurunu genel kast meydana getirmektedir. Failin saiki önemsiz olmaktadır. Bu suçlar taksirle işlenmemektedir. Suçun olası kast ile işlenmesi mümkündür. Bu durumda ceza indirilmektedir. Başkasının taşınır ya da taşınmaz malına maddenin birinci fıkrasında açıklanan seçimlik hareketler ile zarar veren veya sahipli ve canlı bir hayvanı ikinci fıkrada açıklanan şekilde öldüren, işe yaramaz duruma getiren veya değerinde azalma oluşturan ve bu hareketleri haklı bir sebep olmadan gerçekleştiren, bilerek ve isteyerek yapan bireyde, bu suçlar açısından aranan kastın varlığı kabul edilmektedir.
Mala Zarar Verme Suçunun Özel Görünüşleri
Mala zarar verme suçunun özel görünüşleri hakkında şunları söyleyebiliriz:
Teşebbüs
151 numaralı maddede açıklanan mala zarar verme suçlarına teşebbüs mümkün olmaktadır. Fakat, seçenekli unsurlu olduğunda ilgili suçlar failin bu seçeneklerden birini ya da eşya veya hayvan üzerinde en hafif etkiyi yapan hareketi gerçekleştirmesi ile tamamlanmaktadır.
İştirak
Bu suçlara iştirakin her hali uygulanmaktadır. Bu suçtan ötürü fail hakkında yeni kanunun 167 numaralı maddesinde bulunan mağdurla belirli akrabalıktan ötürü şahsi cezasızlık nedeni ve cezada indirimi gerektiren şahsi neden ile 168 numaralı maddede bulunan zararın iade ya da tazmin sureti ile giderilmesine ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaktadır.
İçtima
Mala zarar verme suçları açısından içtima huşunda özel bir hüküm yer almadığından ötürü bu hususta genel hükümler uygulanmaktadır. Mala zarar verme suçu işlenirken başka bir suç da işlendi ise örneğin kapı kırılmış ve binaya girişmiş ve hırsızlık yapılmışsa fail hem hırsızlık hem de mala zarar verme suçundan ötürü gerçek içtimaı kurallarına göre ceza alacaktır.

Mala Zarar Verme Suçunu Adli Para Cezasına Çevirme
Mala Zarar Verme Suçunu Adli Para Cezasına Çevirme
Adli para cezası, yargılamayı gerçekleştiren mahkeme tarafından, hükümlünün bir tutar parayı devlet hazinesine ödemesine karar verilmesi halidir. Mala zarar verme suçu sebebi ile ceza mahkemesi tarafından verilen hapis cezası, somut gelişmenin şartlarının değerlendirilmesi sonucu adli para cezasına çevrilebilir. Hükümde de malvarlığına yönelik mala zarar verme suçunun işlenmesi durumunda adli para cezasına hükmedilebileceği ifadesi açıkça yer alır.
Mala Zarar Verme Suçu Erteleme Kararı
Erteleme kararında, mahkemece yargılanan bireyin suçlu olduğu tespit edilmiş ve birey hakkında hapis cezası hükmedilmiştir. Fakat, mahkeme tarafından bireye verilen hapis cezasının, cezaevinde infaz edilmesinden koşullu olarak vazgeçilmesi durumunda erteleme kararı verilmiş olacaktır. Mala zarar verme suçunun cezalandırılmasında, söz edilen erteleme kararının verilmesi mümkündür.
Mala Zarar Verme Suçu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim zamanı içinde sonuç doğurmaması, denetim süresi boyunca kasıtlı bir suç işlenmez ve yükümlülüklere uygun biçimde davranılır ise ceza kararının ortadan kaldırılması ve davanın düşmesine yol açan bir cezanın bireyselleştirilmesi kurumudur. Mala zarar verme suçu sebebi ile hükmedilen hapis cezası miktarının iki sene ya da daha az olması halinde suçu işleyen hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verilebilir.
Mala Zarar Verme Suçunda Kovuşturma ve Soruşturma Aşaması
Mala zarar verme suçunun kovuşturulması ve soruşturulması şikâyete bağlı olmaktadır. Şikâyet olmadan yargılama yapılamaz. İlgili suçlar 6763 sayılı Kanunla değişik Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 ve 254 numaralı maddeleri uyarınca uzlaştırma kapsamındadır.
Mala zarar verme suçunun nitelikli durumlarının kanunda düzenlenmiş olduğu TCK 152. madde de açıklanan mala zarar vermenin bu nitelikli durumları dolayısıyla soruşturma ve kovuşturma yapılması şikâyete tabi olmamaktadır. Bu suçlardan ötürü, Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma ve kovuşturma yapılmaktadır.
Mala Zarar Verme Suçunda Soruşturma
Savcı, suçun işlendiği ile alakalı bilgi edindikten sonra kolluk mahiyetiyle araştırmaya koyulur. Bu ilgili araştırmada şüphelinin hem aleyhine, hem lehine delil toplanmaktadır. Nitekim savcının görevi, bir suç işlendiği iddiasını araştırmaktır ve eğer gerçekten yeterli miktarda delile ulaşır ise dava açacak, aksi halde kovuşturmaya yer olmadığı kararını verecektir. Savcının bir iddianame düzenlemesi amacı ile suçun işlendiği yönünde yeterli düzeyde şüphe söz konusu olmalıdır. Bu tarz bir yeterli şüphe koşulunun bulunmasının sebebi, yargının iş yükünün gereksiz davalarla çoğaltılmaması ve bireylerin gereksiz yere yargılanmamasıdır. Bununla beraber, soruşturma aşamasında gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda savcı iddianame düzenleyerek kamu davası açılmasını isteyebilir.
Mala zarar verme suçunda 151 numaralı maddede açıklanan eylemlerin ve suçun basit halinin gerçekleştirilmesi durumunda, mağdurun şikâyeti ile soruşturma evresi başlatılacak ve delillerin toplanması gerçekleştirilecektir. 152 numaralı madde de bulunan eylemlerin ve suçun nitelikli hallerinin oluşması halinde ise soruşturma evresi resen başlatılacaktır.
Mala Zarar Verme Suçunda Kovuşturma
Kovuşturma aşamasında artık soruşturma bitmiştir, ortada bir ceza davası bulunmaktadır ve her şey aleni bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Kovuşturma, çelişmenin de uygulanacağı bölümdür ve hüküm, kolektif şekilde verilecektir. Yani yargılama makamı, savcılık makamı, savunma makamının iş birliği söz konusu olmaktadır. Kovuşturma dönemi, iddianamenin kabul edilmesi ya da kabul edilmiş sayılması ile başlar. Kovuşturmanın içinde çeşitli evrelerden söz edilebilir; duruşma hazırlığı, duruşma, hüküm ve kanun yolu bu evreler arasındadır.
Soruşturmanın tamamlanmasının ardından mala zarar verme suçuna ilişkin kovuşturma aşaması gerçekleştirilecek ve kovuşturma bölümünün tamamlanması sonrasında faile verilecek ceza belirlenecektir.

Mala Zarar Verme Suçunda Gözaltı Hali
Mala Zarar Verme Suçunda Gözaltı Hali
Mala zarar vermede gözaltı hali, CMK’nın 96. hükmünde açıklanmıştır. Gözaltı süresi 24 saat şeklindedir. Bu 24 saat dışında ise yakalamadan itibaren hâkim önüne çıkarılana kadar on iki saatlik yol süresi bulunmaktadır. Yani gözaltı süresi toplam otuz altı saati geçemez. Savcının gözaltı kararı verebilmesi için bunun soruşturma için gerekli olması önemlidir ve suç işlendiği şüphesini ortaya koyan somut deliller olmalıdır. Birden çok kişinin bir şekilde karıştığı ve olayın çözülmesi için birden çok birey hakkında işlem yapılması gereken durumlarda, yirmi dört saatlik sürenin, cumhuriyet savcısı tarafından toplamda üç gün daha uzatılması söz konusu olmaktadır. Fakat bu uzatma her seferinde bir gün içi yapılabilir. Sürenin sonu geldiği zaman ise cumhuriyet savcısı ya tutuklanması için, ya da adli kontrole tabi tutulması amacı ile sulh ceza hâkimine sevk eder ya da salıverme kararı verir.
CMK madde 91/4 hükmü, gözaltı ile alakalı olarak özel bir düzenleme öngörmektedir. Burada sayılan suçlardan biri var ise ve bu konuda bir suçüstü hali bulunuyorsa, bir mülki amir tarafından belirlenecek kolluk amirleri tarafından, yirmi dört saate kadar ve kamu düzenini bozacak toplumsal olaylar sırasında kırk sekiz saate kadar gözaltı kararı verilebilmektedir. Yani, gözaltı kararını sadece cumhuriyet savcısının verebiliyor olması kuralına mühim bir istisna getirilmiştir. Bu aşamada kolluk amiri gözaltı kararı verir ve bu zamanın sonunda cumhuriyet savcısına haber verir. Yani cumhuriyet savcısına haber verilmeden evvel, bu süreler boyunca gözaltında kalabilecektir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda bulunan bu düzenlemelere göre mala zarar verme suçunda Cumhuriyet Savcısı’nın gözaltı kararı vermesi ile gözaltı halinin gerçekleşmesi söz konusudur.
Mala Ceza Verme Suçunda Tutukluluk Hali
Mala zarar vermede tutuklama en ağır koruma tedbiri olmaktadır. Çünkü kısıtlı bir süreyle de olsa birey, hakkında bir kesin hüküm bulunmadan özgürlükten mahrum olmaktadır. Tutuklama, CMK madde 100 ve devamında bulunan hükümlerde düzenlenmiştir. Tutuklama kararını, yalnızca hâkim verebilir. Bunun dışında savcının ya da kolluk amirinin tutuklama kararı vermesi hiçbir şekilde mümkün olmamaktadır. Tutuklama her zaman ihtiyari bir durumdur. Muhakemenin yürütülmesinde esas olan sanığın/şüphelinin tutuksuz olmasıdır, bu yüzden de tutuklama her zaman bir istisna niteliğindedir ve bunun uygulanmasının zorunlu olduğu bir hal de bulunmaz. Olayda muhakeme koşulu varsa, tutuklama kararı verebilmek için bunun gerçekleşmiş olması şarttır. Tutuklamanın somut şartları bulunmaktadır. Bunlar:
- Kuvvetli suç şüphesi olmalıdır.
- Bir tutuklama sebebi olmalıdır.
- Tutuklama, somut olayda orantılı bir tedbir olmalıdır.
Yalnızca adlî para cezasını gerektiren suçlarda ya da vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki seneden çok olmayan suçlarda tutuklama kararı söz konusu olmamaktadır.