Sahte Fatura Organizasyonunda Muhasebecinin Sorumluluğu Konu Başlıklı Aşağıda İncelemeye Aldığımız Emsal Danıştay Kararında; Gerçek Bir Mal Teslimi veya Hizmet İfasına Yönelik Ticari Faaliyeti Olmadığı Halde Komisyon Karşılığı Sahte Belge Düzenleyen Şirketin ve Pos Tefeciliği Yapan Şirketin Serbest Muhasebeci Mali Müşaviri Olan Davacının Gelir Vergisi, Geçici Vergi, Katma Değer Vergisi, Vergi Ziyaı Cezaları ve Hesaplanan Gecikme Faizlerinden Oluşan Kamu Alacağının Tahsili İçin Vergi Dairesi Başkanlığından Ödeme Emri Gönderilmesi Üzerine, Muhasebecinin Ödeme Emirlerinin İptali İçin Dava Açılmış ve Açılan Davada Sahte Fatura Organizasyonunda Muhasebecinin Sorumluluğu ile İlgili Aşağıdaki Emsal Karar Verilmiştir.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirin Asıl Mükellef İle Birlikte Sorumlu Tutulması
İçerik Tablosu
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti;
Davacı hakkında düzenlenen sorumluluk raporunda, beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmadığının açık ve net olarak tespit edilmesi gerektiği halde bu yönde yapılmış herhangi bir değerlendirme ve tespit bulunmadığı;
Asıl borçlu mükellefin beyanı ve davacının sırf haklarında olumsuz tespitler bulunan her üç mükellefin de muhasebecisi olmasının söz konusu organizasyon içerisinde yer aldığını ispata yeterli olmadığı;
Ayrıca davacının ilgili mükellefe ait faturaları üzerinde yazılı tutarlardan farklı tutarlarla kayıt ve beyanlara yansıtması, tutulan kayıtlarla uyumsuz şekilde beyanname düzenlenmiş olması gibi muhasebecilik faaliyetleri ile ilgili sorumluluğunu doğuracak bir eylemi bulunmadığı;
Kaldı ki asıl borçlunun ceza mahkemesi huzurunda verdiği ifadesinde de faturalarının gerçek olduğu yönünde beyanda bulunması karşısında, davalı idarece davacının muhasebeciliğini yaptığı mükellefin sahte fatura düzenlediğini bildiğine veya bilebilmesi gerektiğine ve sahte fatura düzenleme organizasyonu içinde yer aldığına dair somut tespitler ortaya koyulamadığından;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun mükerrer 227. maddesi uyarınca davacının ziyaa uğratılan vergi ve kesilen cezalardan asıl mükellef ile birlikte sorumlu tutulmasında ve amme alacağının tahsili amacıyla müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Muhasebecinin Vergi Ziyaı Cezalarından Müştereken ve Müteselsilen Sorumluluğu
Sahte Fatura Organizasyonunda Muhasebecinin Sorumluluğu nu konu edinen Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti;
Davacının yasal kayıtlarını düzenlediği ve beyannamelerini verdiği mükelleflerinin POS tefecilik yaptığı,
Anılan faaliyette mükelleflerin komisyon yüzdesiyle çalışmaları nedeniyle çok yüksek tutarlı belge düzenlediklerinden, yüksek tutarlı matrah beyanıyla karşılaşılmaması için maliyet ve giderlere yönelik sahte belge temini ve bilançonun dengelenmesi konusunda mali müşavir desteğinin şart olduğu,
Olayda üç mükellefi de POS tefecilik yaptığı anlaşılan davacının,
Mesleğini yaparken gerekli özen ve sorumluluğu göstermediği gibi vergi kaybının oluşmasında teknik mali müşavirlik desteği de sağladığı görüldüğünden,
Ziyaa uğratılan vergi ve kesilen cezalar nedeniyle müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüyle davanın reddine karar verilmiştir.
Gerçek Bir Mal Teslimi veya Hizmet İfasına Yönelik Ticari Faaliyeti Olmadığı Halde Komisyon Karşılığı Sahte Belge Düzenlemek
Sahte Fatura Organizasyonunda Muhasebecinin Sorumluluğu ile ilgili, Danıştay 3. Daire Başkanlığının 2017/3790 Esas, 2021/4069 Sayılı, 28.09.2021 Tarihli Kararında;
Davacı hakkında düzenlenen Sorumluluk Raporu’nda; asıl borçlu gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına yönelik ticari faaliyeti olmadığı, komisyon karşılığı sahte belge düzenlemek amacıyla faaliyet yürüttüğünün Vergi Tekniği Raporu ile tespit edildiği,
2010 ila 2014 yıllarında beyannameleri düzenleyen ve gönderen mali müşavirin davacı olduğu,
Vergi tekniği raporuna göre mükellefin yüklü miktarda alış yaptığını bildirdiği … ile … hakkında da sahte belge düzenleme ve pos tefecilik fiili nedeniyle vergi tekniği raporları düzenlendiği, diğer yandan asıl borçlunun vergi incelemesi sırasında alınan beyanında “2011 ila 2013 yıllarında toplamda tüm alışlarının 200.000,00-TL ve satışlarının ise 300.000,00-TL civarında olduğunu” ifade etmesine rağmen asıl mükellef adına davacı tarafından ilgili vergi dairesine verilen gelir vergisi beyannamesinde söz konusu yıllarda toplam 16.193.255,47-TL tutarında hasılat beyan edildiği, davacının aynı zamanda …’nın tüm alışlarını yaptığı … ve …’ın da mali müşavirliğini yaptığı,
Yine …’dan 2011 ila 2013 yıllarında toplam 1.650.972,00 TL alış yaptığını bildiren … Limited Şirketi ve 2011 ila 2013 yıllarında toplam 3.547.160,00 TL alış yaptığını bildiren … Limited Şirketi adına ilgili yıllarda beyannameleri düzenleyen ve gönderen kişinin de davacı olduğu dolayısıyla serbest muhasebeci mali müşavir olan davacının, sahte fatura ticareti organizasyonu içerisinde yer aldığı ileri sürülerek müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna gidildiği görülmektedir.
Davacının müteselsil sorumluluğuna dayanak olarak gösterilen saptamaların, bir sahte fatura düzenleme organizasyonu içinde bulunulduğu veya muhasebecilik hizmeti sunulan mükellefin sahte fatura düzenlediğinin davacı tarafından bilindiği veya bilinmesi gerektiğini kanıtlayıcı mahiyette olmadığı sonucuna varıldığından, ulaştığı aksi yöndeki yargı uyarınca istinaf başvurusunu kabul ederek davayı reddeden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Sahte Fatura Organizasyonunda Muhasebecinin Sorumluluğu Hakkında Daha Detaylı Bilgi Almak İçin Bizimle İletişime Geçebilirsiniz.
AGÂH Hukuk Danışmanlık & Avukatlık