Süreli Nafaka da Mahkeme Kararı
İçerik Tablosu
Son yıllarda sıkça dile getirilen süreli nafakaya ilişkin emsal teşkil edilecek bir karar alınmıştır. Süresiz nafakanın hakkaniyete aykırı olduğu çoğu zaman mağduriyetlere sebep olduğu sürekli belirtilmekteydi. İstanbul BAM 11. Hukuk dairesi de bu yapılacak düzenlemeleri ve toplumda dile getirilen talepleri işaret ederek süreli nafaka yönünde karar vermiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin Süreli Nafakaya İlişkin Kararı;
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2622
KARAR NO : 2018/1201
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda mahkemenin de kabulünde olduğu üzere birlik görevlerini yerine getirmeyen. Evin zorunlu faturalarını ödemeyen ve aboneliklerini iptal eden, Ş….n E….i isimli bayan ile kaçan ve ondan çocuk sahibi olan erkek tam kusurludur.
Davalı-davacı kadına yüklenebilecek bir kusur ispat edilemediğinden koşulları oluştuğu için kadın lehine TMK’nın 174/1-2 maddesi uyarınca maddi manevi tazminata karar verilmesi doğrudur. Miktarları da TMK 4. Maddesi gereğince hakkaniyete uygundur. Bu nedenle davacı-davalı erkeğin kusur tespiti ve kadın lehine hüküm altına alınan tazminatlara yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Süreli Nafaka
Kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği sabittir. TMK’nın 169. Madde çerçevesinde tedbir nafakası verilmesi doğru olduğu gibi, yoksuluk nafakasına da karar verilmesi doğrudur.
Ancak tarafların yaşları, 14/05/2013 tarihinde evlenip boşanma davasının 03/08/2015 tarihinde açıldığı fiili evlilik süresinin az olduğu gözetildiğinde yoksulluk nafakasının süresiz olarak hüküm altına alınması doğru bulunmamıştır.
Davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf talebinin ise kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasına ilişkin kararının kaldırılmasına. TMK’nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek TMK’nın 176/1. maddesi gereğince davalı-davacı kadın yararına aylık 350 TL’den 2 yıllık toplam 8.400 TL. Toplu yoksulluk nafakasının davacı-davalı erkekten tahsili ile davalı-davacı kadına verilmesine, fazlaya dair isteğin reddine karar vermek gerekmiştir.
Kadın tarafından talep edilen ziynet eşyalarının taraflar ve tanıklarının ifadesi ile evde bulunduğu. Ancak erkeğin kadının evde olmadığı bir zamanda evdeki tüm eşyaları aldığı, elektrik, su, doğalgaz aboneliklerini iptal ettirdiği. Evin kiralanması sırasında verilen depozito bedelini dahi ev sahibinden aldığı ve evi boş olarak terk ettiği sabittir.
Evde bulunduğu belirtilen ziynet eşyaları kolaylıkla taşınabilir ve götürülebilir eşyalardan olması nedeniyle evin tüm eşyalarının erkek tarafından alındığı sabit olduğu. Ziynetlerin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan erkeğin buna ilişkin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.