Takipsizlik Kararı Nedir? Bu soru sıkça kullanıcılar tarafından aratılan konuların başında gelmekle beraber bu alanda yeterli bilgi olmaması sebebi ile sizler için kaleme aldık. Bir birey hakkında bir suçla alaka soruşturma başlatıldığında, o bireyin karşılaşabileceği pek çok olasılıktan biri için takipsizlik kararı tabiri kullanılmaktadır. Bunun bir diğer ismi ise kovuşturmaya yer olmadığına dair karar olmaktadır.
Takipsizlik Kararı Ne Demektir?
İçerik Tablosu
Savcı, herhangi bir suç işlendiği yönünde bir bildirim aldığı zaman soruşturma başlatmaktadır. Soruşma ismi verilen süreç, işlenen eylemin suç teşkil edip etmediğinin araştırılması, çeşitli delillerin toplanması, şüpheliyle alakalı diğer işlemlerin yapıldığı bir aşama olmaktadır. Bu süreçle alakalı en mühim ayrıntılar için soruşturma kavramı detaylıca bilinmelidir.
Takipsizlik kararı ise ilgili savcının soruşturma sonucunda yargılama için yeterli kanıt bulaması durumunda vermiş olduğu bir karardır. Bu kararla beraber birey artık şüpheli sıfatından çıkar ve hakkında açılan dosya da kapanmış olur.

Takipsizlik Kararı Nedir?
Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Nedir?
Takipsizlik kararı konusunda soruşturmaya yer olmadığına dair karar nedir merak ediliyor. Takipsizlik dışında bir de soruşturmaya yer olmadığına dair karar durumu bulunmaktadır. Bu da şu demektir: Savcının yargılamaya yeterli şüphe bulamamasına ek olarak, soruşturmaya başlamak için dahi yeterli ve somut bir kanıt bulamaması halidir. Bundan dolayı soruşturma başlatılamamaktadır. Yani bir suç işlendiği zaman buna ilişkin çok soyut, her çeşit delilden yoksun ve imkansıza yakın bildirimler bu kapsama dahildir.
Takipsizlik kararıyla alakalı kanuni düzenlemeler ise Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 172’de ve bu maddenin devamında yer almaktadır.
Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara İtiraz
Cumhuriyet savcısı takipsizlik kararı verdiğinde bu karar suçtan zarar alana ve şüpheli bireye bildirilir. Bu bildiride karara itiraz hakkının bulunduğu, süresi ve itiraz mercii yazmaktadır. CMK 173’te takipsizlik kararına itirazın detayları yer almaktadır. Buna göre suçtan zarara uğrayan birey, kararın kendisine tebliğ edilmesinden itibaren on beş gün içinde itiraz hakkını kullanmalıdır. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz, kararı veren savcının görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin olduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine yapılmaktadır.
Takipsizlik Kararına İtiraz Dilekçesi
Savcının takipsizlik kararı vermesi her daim yerinde olmayabilir. Bu tarz bir durumda ilgili karara itiraz edecek olan bireyin çok iyi bir şekilde dilekçe hazırlaması gerekmektedir. Savcının kararına rağmen, takipsizlik kararına itiraz dilekçesinin kabul edilmesi talep ediliyor ise bu dilekçenin mutlaka bir avukat desteği alınarak hazırlanması önem arz eder. Takipsizlik kararına itiraz dilekçesi, gelişigüzel hazırlanmamalı, hukuki anlamda sonuç doğurmayan ifadelerden uzak olmamalı, kamu davası açılması gerektirebilecek çeşitli olaylar ve deliller hukuki anlamda izah edilmelidir.
Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar
Bir birey hakkında birden çok suçtan ötürü soruşturma başlatılıyor ise ya da bir suç için birden çok birey hakkında soruşturma varsa ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar çıkabilir. Bununla alakalı şunları söyleyebiliriz:
- Bir birey birden çok suç işlemiştir. Örneğin, hakaret suçu, tehdit suçu ve kasten yaralama suçunu bir olayda işlemiş olabilir. Soruşturma sonucunda yaralama eylemine ilişkin yeterli kanıt varken, hakaret ve tehditten dolayı yeterli kanıt olmayabilir. Bu tarz bir durumda savcı, yaralamadan dolayı iddianame hazırlarken diğeri iki suçtan dolayı ek takipsizlik kararı
- Bir suçu birden çok şüphelinin işlediği iddia ediliyor olabilir. İlgili soruşturma ise bunların tümünü kapsıyor olabilir. Fakat soruşturma sonucunda şüphelilerin bir bölümü hakkında yeterli oranda kanıt varken, bir kısmı hakkında yeterli kanıt olmayabilir. Bu tarz bir durumda yeterli kanıt olan kişilerden dolayı iddianame hazırlanır. Yeterli kanıt olmayanlardan dolayı da ek takipsizlik kararı çıkmaktadır.
Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara İtiraz
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi takipsizlik kararına itiraz mümkün. Bununla beraber ek takipsizlik kararı itiraz durumu da söz konusu olabilmektedir. Bu aşamada itiraz prosedürü de aynı olmaktadır. Savcının yargı çevresinde görev yapmış olduğu ağır ceza mahkemesinin yer aldığı il/ilçedeki sulh ceza hakimliğine ek takipsizlik kararına itiraz dilekçesi sunulabilmektedir. Yine on beş gün içinde bu itirazın gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Ek Takipsizlik Kararına İtiraz Dilekçesi
Ek Takipsizlik Kararına İtiraz Dilekçesi
Ek takipsizlik kararı hakkında bir diğer önemli husus da ek takipsizlik kararı itiraz dilekçesi olmaktadır. Bu dilekçede de yine aynı anlayışla hareket edilmelidir. Hukuki anlamda kabul edilebilir bir dilekçe hazırlamak için deneyimli avukatlar ile iş birliği yapılması önem arz eder. Hakkında ek takipsizlik kararı çıkan suç eylemleri ya da failler için kamu davası gerektirecek konular hukuki zeminde gerekçelendirilmeli ve böylece mahkemeye sunulmalıdır.
Takipsizlik Kararına İtiraz Kabul Edilirse
Sulh ceza hâkimi, itiraz edilen dosyayla alakalı karar vermek amacıyla farklı araştırmaların yapılmasını da talep edebilir. Birey de bu duruma dilekçesinde yer verebilir. Bu tarz bir durumda savcı, soruşturmasını genişletir.
Takipsizlik kararına itiraz kabul görürse, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar kaldırılmaktadır. İlgili savcı iddianame hazırlamak zorunda kalmaktadır. Bu aşamada kamu davasının açılması gerekmektedir. Bununla beraber, ek takipsizlik kararına itiraz edilir ve bu itiraz kabul görürse yine kamu davasının açılması şarttır.
Takipsizlik Kararına İtiraz Kabul Edilmezse
Takipsizlik kararı itirazını kabul etmeyen sulh ceza hakimliği, bunu nedenleri ile savcıya bildirir. İtiraz eden birey giderlere mahkûm olmaktadır. Bu karar itiraz eden bireye ve şüpheliye tebliğ edilmektedir.
Birey kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz gerçekleştirir ve itirazı kabul görmezse, takipsizlik kararı kesinleşir. Bir daha ilgili eylemden dolayı soruşturma başlatılabilmesi adına yeni kanıtların ortaya çıkması gerekmektedir.
Fakat kamu davası açılmasını gerektirecek bir gelişmenin bulunduğu ve soruşturmanın gereği şekilde yapılmadığı düşünülüyor ise bu gelişme karşısında daha üst mercilere başvuru yapmak söz konusu olabilmektedir. Bununla alakalı şunları söyleyebiliriz:
- Takipsizlik kararına itiraz reddedildikten sonra Anayasa Mahkemesine kişisel başvuru gerçekleştirilmelidir. Bu başvuruyu yapabilmek adına bütün olağan iç hukuk yollarının tüketilmiş olması gerekmektedir. Bu aşamada itirazın reddi ile KYOK kesinleşmektedir. İç hukuk yollarının da tüketilmiş olduğu söz konusudur.
- Anayasa Mahkemesine gerçekleştirilen kişisel başvuru da olumsuz neticelenirse bu sefer gidilecek olan mercii ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olmaktadır.
Takipsizlik kararının etkin bir soruşturma gerçekleştirilmeden verildiği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararıyla kesin şekilde tespit edilir ise ilgili kararın kesinleşmesinin ardından üç aylık süre içinde tekrar soruşturma başlatılmaktadır. Aynı şekilde Anayasa Mahkemesi hak ihlali tespit etmiş ise yeniden soruşturma işlemlerinin yapılması gerekmektedir. Yeniden soruşturma başlatma uygulamaları kendiliğinden olmamaktadır. Bireyin kararın kesinleşmesinden sonra üç aylık zaman zarfından başvuru gerçekleştirmesi lazım.
Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Hangi Durumlarda Verilir?
Savcının soruşturmaya başlayıp da araştırması neticesinde kovuşturmaya yeterli kanıt bulaması durumunda takipsizlik kararı çıkmaktadır. Bu karar en temelde bu şekilde verilen bir karar olmaktadır.
Bunlar dışında Ceza Muhakemesi Kanunu madde 171’de yazdığı gibi cezayı kaldıran bireysel neden olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da bireysel cezasızlık sebeplerinin söz konusu olması halinde yine savcı soruşturmaya yer olmadığına dair bir karar verebilmektedir.
Yine aynı maddede kamu davasının açılmasının ertelenmesinden de söz edilmektedir. Üst sınırı üç sene ya da daha az süreli hapis cezası gerektiren suçlardan ötürü kamu davasının açılması beş sene kadar ertelenebilmektedir. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi yönünde karar verilebilmesi adına bazı özel koşullar bulunmaktadır. Fakat bu söz ettiğimiz beş senelik süre boyunca bireyin kasıtlı bir suç işlememesi durumunda yine verilecek olan karar KYOK kararı olmaktadır.
Takipsizlik kararının verilebildiği durumlardan biri de mağdurun şikâyetten vazgeçmesi halidir. Takibi şikâyete bağlı olan suçlarda mağdur soruşturma aşamasında kendi şikayetinden vazgeçer ise savcının vereceği karar yine takipsizlik kararı olmaktadır. Fakat bu durum sadece takibi şikâyete bağlı olan suçlar için geçerli bir durumdur.
Örneğin hakaret suçunda şikâyetten vazgeçilir ise takipsizlik kararı çıkar. Fakat kasten öldürme suçunda şikâyetten vazgeçildiğine dair herhangi bir ifade söz konusu ise takipsizlik kararı çıkmaz. Çünkü bu suçta hukuki anlamda şikâyetten vazgeçme durumu mümkün olmamaktadır. Sadece hâkimin kanaatine etki mümkündür.
Kamu çalışanları hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması yapılabilmesi adına bağlı oldukları kurumdan izin alınması şarttır. Eğer ki bu izin verilmez ise yine verilecek olan karar takipsizlik kararı olmaktadır.
KYOK kararının görüldüğü bir başka durum da uzlaştırmadır. Bu, bir suçun şikayete bağlı olduğu hallerde mağdurla failin uzlaşmaları maksadıyla adliye vasıtasıyla görüştürülmeleridir. Uzlaşma eğer ki olumlu sonuçlanırsa ve mağdurun zararı giderilir ise takipsizlik kararı çıkabilir. Eğer ki mağdurun zararı giderilmesi ileri bir zamana ertelendiyse bu defa kamu davasının açılmasının ertelenmesi söz konusu olabilmektedir. Kamu davasının ertelenmesi sonunda yine takipsizlik kararı çıkar. Buna göre takipsizlik kararı:
- Uzlaştırma sonunda
- Kamu çalışanı hakkında izin verilmediğinde
- Şikayetten vazgeçildiğinde
- Kamu davasının ertelenmesi kararından sonra denetim süresinin sonunda
- Etkin pişmanlık ve cezasızlık durumlarında
- Kovuşturma olanağının olmaması halinde
- Yeterli şüphe ve kanıt olmaması halinde çıkmaktadır.
Ek takipsizlik kararı ise:
- Birden çok suçtan dolayı soruşturma yapıldığında suçların bazıları için iddianame hazırlanır. Diğerleri için de yeterli kanıt bulunmazsa,
- Birden çok şüphelinin herhangi bir suçtan dolayı soruşturulduğu hallerde kimi şüpheliler için iddianame hazırlanırken diğer şüpheliler için yeteri kadar delil yoksa çıkmaktadır.

Takipsizlik Kararı ile Alakalı Önemli Bilgiler
Takipsizlik Kararı ile Alakalı Önemli Bilgiler
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile alakalı temel hususları izah ettik. Şimdi diğer önemli noktalardan söz edelim:
Takipsizlik Kararının Güvenlik Soruşturmasına Etkisi
Kamuya gerçekleştirilen atamalarda güvenlik soruşturması esasen idari bir soruşturmadır. Kesin kriterlerin incelenmiş olduğu bir araştırma olmamaktadır. Yani bir birey belirli bir suçtan ötürü hüküm giymiş olsa dahi bir kamu görevine atanabilir iken bir birey herhangi bir cezai soruşturması olması durumunda atanamayabilir.
Takipsizlik kararının güvenlik soruşturmasına etkisi bu bağlamda bir belirsizlik taşımaktadır. Fakat takipsizlik kararı birey hakkında verilen ve genellikle olumlu bir karardır. Bu kararın güvenlik soruşturmasına etkisi kesin olarak budur diyemesek dahi sonucun olumlu olduğundan bahsedebiliriz.
Bununla beraber yakın zamanda Anayasa Mahkemesi, güvenlik soruşturmasıyla alakalı olarak bir iptal kararı vermiştir. Bu bağlamda güvenlik soruşturmasıyla ilgili olan uygulamaların yakın bir dönemde ciddi olarak değişikliğe uğrayacağı beklenmektedir.
Takipsizlik Kararı Halinde Tazminat
Ceza yargılamasında şüpheli bireye veyahut sanığa tazminat verilmesi, onun bir zarara uğratılmasına bağlı bir durumdur. Bu detay ise koruma tedbirleri ile yakından ilgilidir. Örneğin, bir kişi soruşturma evresinde tutuklanmış, gözaltına alınmıştır ya da başka koruma tedbirlerine tabi olmuştur. Soruşturma bitince de hakkında takipsizlik kararı çıkarsa bireye tazminat ödenmektedir. Fakat açıklamamız gerekir ki bireyin sırf şüpheli olarak bulunmasından dolayı tazminat ödenmez. Herhangi bir somut zarar bulunması gerekmektedir.