Tanıma Tenfiz Davası Nedir? Farklı ülkelerde verilen çeşitli mahkeme kararlarının ülkemizde işlerlik kazanabilmesi adına gereken mühim davalar arasında bulunmaktadır. Ciddi bir uygulaması ve hukuki zemini olduğunu söyleyebiliriz. Peki, tanıma ve tenfiz davası nedir? Tanıma tenfiz davası için gerekenler nelerdir?
Tanıma Tenfiz Davası Nedir?
İçerik Tablosu
Tanıma ve tenfiz davası ne demek? Farklı ülkelerdeki mahkemelerin hukuk davalarında verilmiş olan kararların ülkemizde geçerlilik kazanması ya da icra edilebilmesi maksadı ile açılan davalara tanıma tenfiz davası ismi verilir. Yani esasen yabancı ülkelerden herhangi birinde verilen mahkeme kararının ülkemizde geçerlilik kazanması bu davalar ile elde edilmektedir.
Tanıma tenfiz davası uygulamada sık olarak karşımıza çıkar ve hukuki manada önemli gereksinimleri karşılar. Bu husus ile ilgili temel detaylar 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun içinde yer almaktadır.
Tanıma tenfiz davası ciddi bir hukuki zemine dayalıdır. Ayrıca yurt dışı bağlantılı olması sebebi ile usulü uygulamalar ekstra önemsenmelidir. Bu yüzden tüm sürecin avukat destek alınarak takip edilmesi her daim önerilir.
Tanıma Tenfiz Davası Neden Gereklidir?
Tanıma tenfiz davası neden gerekli? Tanıma tenfiz davası açmak genel olarak büyük önem taşır. Zira başka ülkedeki mahkemenin vermiş olduğu karar yalın şekli ile ülkemizde hiçbir anlam ifade etmez. Örneğin Hollanda’da boşanan bir birey, bu boşanmayı ülkemizde tanıma tenfiz yolu aracılığı ile tescil ettirmemişse ülkemizde hala evli olarak görülür.
Bunun neticesi olarak, evlilik birliğinden meydana gelen yükümlülüğü sürmektedir. Eşi kendisinin mirasçısı olmaktadır. Çocuğun velayeti hususunda problemler yaşar ve bazı haklardan mahrum olabilir. Bunun gibi pek çok yabancı mahkeme ilamı tanıma tenfiz davası ile ülkemizde geçerlilik kazanmazsa ciddi manada sorun çıkabilir.
Tanıma Tenfiz Davası Ön Şartlar
Tanıma tenfiz davası ön şartı şüphesiz ki bir yabancı mahkeme ilamının olmasıdır. Yabancı idari merciilerin vermiş olduğu karar tanıma tenfize konu olmamaktadır. Yani muhakkak bir mahkemece verilen karar olmalıdır. İlgili merciin kesinlikle mahkeme şeklinde isimlendirilmesi şart değildir. Hukuki niteliği açısından mahkeme olma özelliğini taşıyor ise tanıma tenfiz mümkün olabilir. Aynı zamanda yabancı mahkeme tarafından verilmiş olsa dahi ilam özelliği bulunmayan kararlar tanıma tenfize konu olmamaktadır.
Ek olarak başka ülkedeki mahkeme kararının hukuk davalarına ilişkin olacağını da söylemeliyiz. Farklı ülkedeki ceza mahkemeleri tarafından verilen ceza ve cezaya ilişkin farklı yan hükümler ülkemizde tanıma – tenfize konu olamaz. Bu aşamada mahkemenin sıfatı çok mühim olmayıp alınan kararın özel hukuka ilişkin olması yeterli bir koşuldur. Yani hukuki konulara ilişkin verilen yabancı mahkeme kararları tanıma tenfiz davası ile ülkemizde geçerlilik kazanabilir.
Bununla beraber başka ülke mahkemesinin kararının kesinleşmiş olması şarttır. Yani istinaf aşamasında bulunan ya da başka bir yüksek mercide görülmesi sürdürülen eden veya bu aşamaya geçmemiş olsa dahi henüz başvuru zamanları dolmamış olan kararlar tanıma tenfiz davasına konu olamaz. Farklı ülkedeki mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediği de ilgili kararı veren mahkemenin ülke hukukuna göredir.
Tanıma Tenfiz Davasında Zamanaşımı Süresi Var mı?
Tanıma tenfiz davası zamanaşımı herhangi dava için ayrıca irdelenip belirlenmesi gereken bir husustur. Zira birden çok süre değerlendirmesi söz konusudur. Bu konuyla ilgili izah edilmesi gereken 4 detay vardır:
- olasılık: İnceleme aşamasına geçilen davada esasa uygulanacak zamanaşımı
- olasılık: Tanıma tenfiz davası açabilmek amacıyla ihtiyaç duyulan süre
- olasılık: Tenfizi talep edilen ilgili kararın icraya konulabilmesi maksadıyla gereken zamanaşımı zamanı
- olasılık: Tanıma tenfizi gerçekleştirilen kararlara dayanılarak açılacak ilgili davalarda başlangıç zamanı
Birinci olasılıkta yani işin esasına geçilmiş olduğu zaman dikkate alınması gereken zamanaşımı zamanı MÖHUK madde 8 detayında belirtildiği gibi hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanacak kurallara tabi olur.
İkinci olasılıkta yani tanıma tenfiz davası açabilmek amacıyla uyulması gereken zamanaşımı zamanında, dava ile ilgili mevzuatta bir hüküm yer almamaktadır. Bundan dolayı yabancı mahkeme ilamının tanıma tenfizi maksadıyla dava açma süresi bulunmaz.
Üçüncü olasılıkta yani tanıma ve tenfizi gerçekleştirilen kararın icrası, kanunda aksi bulunmadığı sürece 10 senedir. Son olasılıkta yani tanıma tenfiz gerçekleştirildikten sonra buna dayanılarak açılacak davalarda ise genel anlamda tanıma tenfiz kararından itibaren başlamaktadır.
Boşanmanın Tanınması ve Tenfizi
Tanıma tenfiz davası genellikle boşanma konusu için açılmaktadır. Farklı ülkede boşanan eşlerden her ikisi ya da yalnız biri bunun ülkemizde tanınması veya tenfizine bazı sebeplerden dolayı ihtiyaç duyarlar.
Sadece boşanma hali yani evliliğin sona erdiği tescillenmek isteniyor ise bunun için tanıma prosedürü takip edilmelidir. Boşanmalarda tanıma nüfusa başvuru yoluyla ve dava yoluyla olmak üzere iki çeşittir.
Eğer ki farklı ülkedeki mahkeme kararı tenfize ilişkin hüküm barındırıyor ise yani boşanmanın fer’isi özelliğinde velayet, nafaka, tazminat vs. hükümler buluyorsa ve birey bunların da ülkemizde geçerliliğini talep ediyorsa boşanmanın tenfizi için ilgili dava açmalıdır. Aslında boşanmanın tanınması ve tenfizi, mühim ayrıntılar içermektedir.
Tanıma Tenfiz Davası Nerede Açılır?
Bu davalarla alakalı tanıma tenfiz davası nerede açılır sorusu da sıklıkla sorulmaktadır. Tanıma tenfiz davasında görevli olan ilgili mahkeme asliye mahkemeleri olmaktadır. Açılacak bu davanın özelliğine bağlı şekilde asliye ticaret mahkemesi, asliye hukuk mahkemesi ya da asliye özelliği taşıyan ihtisas mahkemeleri görevli olmaktadır. Örneğin boşanmanın tanınması ya da tenfizi amacı ile dava açılacağında bu ilgili davada görevli olan mahkeme aile mahkemeleri olmaktadır.
Konuyla alakalı yetkili mahkeme ise MÖHUK madde 51 düzenlemesine göre tespit edilmektedir.
Bununla beraber davalının ülkemizdeki yerleşim yeri, eğer yerleşim yeri bulunmuyor ise ülkemizde sakin olduğu yer, bu da yoksa Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden herhangi biri yetkili olur.
Tanıma Tenfiz Davasının Tarafları
Tanıma tenfiz davası tarafları, hukuk sistemimize göre belirlenmektedir. Her ne kadar yabancılık unsuru barındırsa da usul açısından Türk hukuku uygulanmaktadır. Davacı birey, yabancı mahkeme ilamını tanıtmak ya da tenfiz ettirmek isteyen birey iken davalı birey ise yabancı mahkeme ilamındaki diğer ilgili taraf olur.
Aynı zamanda tanıma tenfiz davası açabilmek için hukuki fayda bulunmalıdır. Daha doğru bir açıklama ile eğer ki mahkeme farklı mahkeme ilamının tanınmasında ya da tenfizinde hukuki fayda görmez ise bu talebi reddedecektir.
Tanıma Tenfiz Davası İçin Gerekli Belgeler
Tanıma tenfiz davası için gereken belgeler de bilinmelidir. Aslında her somut olayda o ilgili olaya özgü çeşitli evraklar gerekmektedir. Bunların değerlendirmesi dava açmadan evvel yapılmalıdır. Genel olarak her tanıma tenfiz davasında temel belgeler de söz konusu olmaktadır. Bunları şu şekilde açıklayabiliriz:
- Davacı bireyin kimliği ve bunun fotokopisi
- Eğer dava avukat vekaletiyle açılıyor ise avukata verilen vekaletname, ödenen masraflara ilişkin makbuz gibi evraklar
- Kesinleşmiş farklı mahkeme kararının aslı sureti, yabancı merciiler tarafından onanmış fotokopisi ve bu kararın Noter onaylı tercümesi
- Kararın kesinleştiğine dair farklı ülke merciileri tarafından verilmiş olan karar ve bu kararın da tercümesi
Bu evrakların onanma şekli apostil şerhi biçiminde isimlendirdiğimiz işlemle yapılır. Yabancı mercilerce alınan kararların ülkemizde resmi belge hükmünde olabilmesi adına apostil şerhi diye isimlendirilen şerh zorunlu olmaktadır.
Tanıma Tenfiz Davası Dilekçe Örneği
Tanıma tenfiz davası dava dilekçesi son derece önemlidir. Çünkü hukukumuzda yargılama büyük oranda dilekçeler üzerinden yazılı şekilde ilerlemektedir. Dilekçede temel olarak kişilerin isim – soyad, var ise kanuni temsilcileri, ikametgah ve adres bilgileri bulunmalıdır.
Farklı ülke mahkeme ilamının hangi ülkenin hangi mahkemesince verildiği, ilamın tarihi, ilam numarası ve hükmün özeti yer almalıdır. Hükmün bir bölümünün tenfizini talep etmek de mümkün olmaktadır. Eğer bu tarz bir talep var ise buna ilişkin de ayrıntılı izaha yer verilmelidir.
Konuyla alakalı tanıma tenfiz davası dilekçe örneği şeklinde taslak metinlere rastlanmaktadır. Bilmelisiniz ki bu dilekçe örnekleri somut olaydan uzaktır, sürekli güncellenen mevzuata uygun değildir ve hak kaybı doğurmaya sebebiyet verebilen metinlerdir.
Bu tarz tenfiz davası dilekçe örneği gibi dilekçeler üzerinden açılan davalar genel olarak usulden retle sonuçlanmaktadır. Bu tür olumsuz neticelere hiç mahal vermemek amacıyla sürecin en başından beri avukat desteği alınarak takip edilmesi önem arz eder.
Tanıma Tenfiz Dava Masrafları Nelerdir?
Tanıma tenfiz davası masrafları esasen iki çeşittir. Birinci olarak dava harcı masrafı ikinci olarak da teminat masrafından söz edilmektedir. Eğer tanıması ya da tenfizi talep edilen hüküm belli bir parasal değerdeyse o değer üzerinden nisbi harç hesaplanmaktadır. Eğer eda hükmü barındırmayan bir farklı ülke mahkemesi ilamı var ise bu durumda maktu yani sabit tutarda bir harç bulunmaktadır.
Teminat hususunda da eğer ki Türk vatandaşları dava açıyor ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri uyarınca teminat alınır iken davayı açacak olan birey yabancı ise MÖHUK kuralları gereğince teminat alınır.
Yabancı bireylerin açacağı tanıma tenfiz davasında teminat alınırken Türk vatandaşlarının açacağı davalarda ilgili teminat alınması somut olayın niteliklerine göre söz konusu olabilmektedir ya da olmamaktadır. Bu hususta ayrıntılı bir değerlendirme için avukat desteği almakta fayda vardır.
Tanıma tenfiz davasında ayrıca son masraf kalemi şeklinde eğer dava avukat desteği ile takip edilecek ise avukatlık ücreti sayılabilmektedir. Bu davaların avukat vekaletinde açılması zorunlu olmamaktadır. Fakat davanın sağlıklı bir biçimde ilerleyebilmesi amacıyla avukata başvurmak her daim tavsiye edilir.
Eğer ki avukat vekaletinde dava takip edilecek ise avukatla müvekkil arasında serbest biçimde ücret belirlemesi söz konusu olabilecektir. Bu noktada genel olarak davanın detayı, getireceği iş yükü gibi değerlendirilerek fiyat belirlenmektedir. Bu aşamada tek kısıtlama ise belirlenecek olan fiyatın avukatlık asgari ücret tarifesinin altında bulunmamasıdır.
Tanıma Tenfiz Davası Ne Kadar Sürer?
Tanıma tenfiz davası süresi genel olarak uygulamada her daim net şekilde kestirilemeyebilir. Özellikle yabancılık niteliği barındıran davalarda bu zaman çok kısa olabileceği gibi aynı şekilde uzadıkça uzayabilir de. Tanıma tenfiz davası süresine tarafların durumu, adli takvim, deliller, karara itiraz edilmesi, ilamın niteliği gibi pek çok unsur artırıcı ya da azaltıcı olarak etki etmektedir.
Şunu da söylemek gerekir ki sürecin avukat desteği alınarak takip edilmesi zamansal bakımdan her zaman olumlu netice doğuracaktır.
Tanıma tenfiz davası süresini etkileyen mühim unsurlardan biri dava dilekçesinin davalıya tebliği olmaktadır. Davalıya ulaşılamıyor olması da bu süreci uzatacaktır. Fakat her halükârda dava sonuca varacaktır. Yeter ki gerekli belgeler uygun biçimde hazırlanmış ve yukarıda belirttiğimiz şartlar sağlanmış olsun. Dilekçenin davalıya tebliği konusunda Türk usul hukuku kuralları uygulanmaktadır.