5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. Bölümünde ” Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar ” düzenlenmiştir. İlgili bölüm içeriğinde Madde 102 Cinsel Saldırı, Madde 103 Çocukların Cinsel İstismarı, Madde 104 Reşit Olmayanla Cinsel İlişki, Madde 105 Cinsel Taciz‘i Düzenlemiştir. Biz bu makalemizde sizler için çocuğun cinsel istismarı suçunda yargıtay kararları konusunu inceleyeceğiz. Öncelikle kanunun sistematiğindeki lafzına göre çocuğun cinsel istismarı kavramını ele alacağız.
Çocukların Cinsel İstismarı
İçerik Tablosu
Türk Ceza Kanununun çocuğun cinsel istismarına ilişkin düzenlemesinde çocuğu cinsel yönden istismar eden kişinin cezalandırılacağını belirtmiştir. Yine aynı kanunun devamında çocukların cinsel istismarı, 15 ( on beş ) yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış. Ve diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılır. Şeklinde tanımlamıştır.
Çocuğun Cinsel İstismarında Verilecek Ceza
Çocukların cinsel istismarında verilecek ceza sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezasıdır.
Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde ise üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz.
Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması halinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikayetine bağlıdır.
Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçunda Ağırlaştırıcı Sebepler
Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi, çocuğun cinsel istismarı suçunda ağırlaştırıcı sebeptir.
İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanarak,
Üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana,
üvey kardeş veya evlat edinen tarafından işlenmesi.
Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından işlenmesi.
Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi halinde, yukarıdaki belirtilmiş olan verilecek ceza, yarı oranında artırılır.
Cinsel istismarın çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi halinde, yukarıda belirtilmiş olan verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması halinde,
ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü halinde ise, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçunda Yargıtay Kararları – Çelişki Olması – Kesin Delilin Olmaması – Bozma Kararı – Beraat Kararı
Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2018/7238 Esas, 2018/7813 Karar sayılı, 23.11.2017 tarihli kararında işlenen çocuğun cinsel istismarı suçunda ifadelerde çelişki olması, dosyada kesin delilin olmaması ve bozma kararı ile beraat kararı nın verilmesine ilişkindir.
Suç tarihi itibariyle beş yaşında olan mağdurenin farklı aşamalarda değişen ve birbiri ile çelişen anlatımları,
Duruşmada hazır bulunan psikologun, mağdurenin psikolojik problemlerinin olduğu, bazı sorunlar yaşadığı, yaşının küçük olması nedeniyle beyanlarına itibar edilemeyebileceği, yaşı itibariyle gerçekleşen bir olayı hayal dünyasında farklı bir şekilde yorumlayabileceği ve büyütebileceği şeklindeki beyanı,
Savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde yer alan sübuta ilişkin deliller ile dosya içeriğinin çelişmesi karşısında, kurulan mahkûmiyet hükmünün bozulması gerektiği gözetilmeden, bozma kararı verilerek sanığın atılı suçtan bozma ilamında belirtilen gerekçeyle beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması, kanuna aykırıdır.
Ceza Hukuku Kapsamında Hukuki Danışmanlık ve Avukatlık Hizmeti Almak İçin Bizimle İletişime Geçebilirsiniz.