Boşanma Davası Dilekçesi hakkında bilgi arayanlar, çoğunlukla boşanma avukatı desteği olmadan boşanma davası açmak isteyen bireylerdir. Boşanma davası dilekçesiyle ilgili bilmeniz gerekenleri bu yazıda bulabilirsiniz. Ancak bu davanın problemsiz, hızlı ve doğru bir şekilde yürütülebilmesi adına bir boşanma avukatından destek almanız önemlidir.
Boşanma Davası Dilekçesine Yazılacak Boşanma Nedenleri Nelerdir?
İçerik Tablosu
Boşanma davası dilekçesi doldurma işleminde gereksinim duyulan çeşitli konular vardır. Bunların en başında evliliğin hangi sebeple bitirilmek istendiğine dair net bilgiler yer almaktadır. Dilekçeye konu olan boşanma nedenleri ikiye ayrılır. Bunlar özel boşanma nedenleri ve genel boşanma nedenleri olmaktadır.
Boşanmanın Genel Nedeni
Boşanma dilekçesi için yazacağınız genel boşanma nedeni, evlilik birliğinin temelden sarsılma sebebi olmaktadır. Bu hususla anlatılmak istenen halk dilinde şiddetli geçimsizlik olarak bilinmektedir. Bunlar sürekli olarak şiddet ve kavga gibi gözle görülen konulardır. Bu nedenlerin birinin oluşması ile eş, boşanma davası dilekçesini kendisi yazarak veya profesyonel bir avukattan yardım alarak dava açabilmektedir.
Açılan dava sonunda mahkeme yapılan incelemelere göre nihai bir karar verir. Eğer ki nedenler yeterli olursa boşanmaya karar verilir. Fakat mahkeme açılan davada ayrılık kararına da hükmedebilir. Bu söz edilen ayrılık zamanı bir sene veya üç sene arasında değişir. Bu sayılan konular doğrultusunda boşanma dilekçesi doldurularak dava açılabilir.
Boşanma eylemi sonrasında veya boşanma esnasında ise boşanmada mal paylaşımı, tazminat ve çocukların velayeti gibi konularda talepleri dile getirmek mümkün olabilecektir.
Boşanmanın Özel Nedenleri
Boşanma davası dilekçesi doldurmak üzere özel boşanma nedenlerine dayanarak da dava açmak mümkün olmaktadır. Boşanma davası açılması konusunda belirtilen özel nedenler şunları içerir:
- Yaşama kast, onur kırıcı davranış ve kötü muamele
- Akıl rahatsızlığı
- Terk
- Zina
- Haysiyetsiz hayat sürme ve suç işleme
Suç İşleme ve Haysiyetsiz Yaşam Sürme
Bu konu 4721 numaralı Türk Medeni Kanunu’nun 163’üncü maddesinde yer almaktadır. Evliliğin devam ettiği esnada eşlerden birisi haysiyetsiz yaşam sürmeye veya suç işlemeye başlar ise diğer eşin boşanma davası açma hakkı bulunmaktadır. Eğer ki eş bir avukat tutmak istemiyor ise boşanma davası dilekçesine bu sebebi kendisi yazacaktır.
✅ Kurumsal Telefon | 0532 658 53 63 |
✅ Tam Zamanlı Destek | Online Danışmanlık |
✅ İnovatif Yapılanma | Araştırmacı ve Yenilikçi |
✅ Avukatlık Hizmetleri | Danışmanlık Hizmetleri |
Zina
Aldatma ve zina husus boşanma nedenleri arasında en ağır basanıdır. 4721 numaralı TMK madde 161’de düzenlenmiştir. Eskiden bu bir suç iken artık suç olarak tanımlanmamaktadır. Fakat yukarıda da belirtmiş olduğumuz gibi ağır bir boşanma nedeni olmaktadır. Boşanma davası dilekçesine dahil edilmek üzere dava açılması söz konusu olabilecektir. Eş zinayı öğrendiği zamandan itibaren altı ay içinde her durumda da beş sene içinde dava açabilmektedir. Eş kendisine yapılan ihaneti sineye çekerse ve eşini affederse boşanma talebinde bulunamaz.
Terk
Bu, boşanma dilekçesine dahil edilebilecek özel bir boşanma nedeni olmaktadır. Hukuki dayanağı ise TMK madde 164’ten almaktadır. Haksız olarak veya sebepsiz yere aile evini terk eden eş altı ay içinde geri dönmez ise bu eşe boşanma davası açılabilmektedir.
Akıl Hastalığı
TMK madde 165’te bir boşanma dilekçesine eklenebilecek bir gerekçe olan akıl sağlığının yerinde olmaması konusu düzenlenmiştir. Fakat unutulmamalı ki akıl hastalığına dayanarak boşanma isteminde bulunulması adına iki koşulun yerine getirilmesi gerekmektedir. Bunlar:
- Eşin akıl sağlığının bozulması sebebi ile diğer kişinin artık evliliğe devam edemeyecek olması
- Eşlerden birinin evlilikten sonra akıl rahatsızlığına yakalanmış olması.
Kötü Muamele, Onur Kırıcı Davranış ve Yaşama Kast
Eşe kötü davranma, onun yaşamına kast ve onurunu zedeleyen davranışlar gibi durumlar da boşanma davası dilekçesi için yazılabilecek boşanma nedenleri arasında yer almaktadır. Hukuki dayanak ise TMK 162 numaralı madde olmaktadır.
Boşanma Davası Dilekçesi Hakkında Diğer Detaylar
Boşanma davası dilekçesi hazırlanır iken çeşitli hususlara dikkat etmek gerekir. Bunlar:
- Nüfus Kayıt Örneği
- Boşanma talep edip dava açan eşin varsa avukatın imzası
- Boşanma talebi
- Hukuki sebepler
- Eğer avukata vekalet verilmiş ise avukatın ad, soyad ve adres bilgileri
- Davalı eşin ad, soyad ve adres bilgileri
- Davacı eşin T.C. kimlik numarası,
- Davacı eşin ad, soyad ve adres bilgileri
- Dilekçenin hitap ettiği makam, Aile Mahkemesi olmalıdır.
Bu önemli hususları barındıran bir boşanma davası dilekçesi ile hem çekişmeli boşanma davası hem de anlaşmalı boşanma davası açmak mümkün olabilecektir.
Şanlıurfa Boşanma Davası Dilekçesi Ücreti Ne Kadar?
Boşanma davası talebinde bulunmak isteyen bireyler, dilekçe için 2021 senesinde belirlenmiş olan 685 lirayı ödemek zorundalar. Bu miktar Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenen bir tutardır. Fakat boşanma davası dilekçesi için ödeme yapmak istemeyen bireyler, kendileri de dilekçe hazırlayabilirler.
Avukat Olmadan Boşanma Davası Açılabilir Mi?
Boşanma davası konusunda merak edilen hususlardan biri de avukat olmadan boşanma davasının açılıp açılmayacağı oluyor. Avukat olmadan bu davayı açmak mümkündür. Bunun için gerekli olan detaylar ise boşanma davası dilekçesi ve kimlik fotokopisi diyebiliriz. Ancak sürecin hızlı ve doğru bir şekilde yürütülmesi adına boşanma davası avukatı ile iş birliği yapmanızda yarar vardır.
Boşanma Süreci ve Dava Açarken Gerekli Olan Belgeler
İlk önce davanın açılması gerekmektedir. Bunun için taraflardan birinin boşanma davası dilekçesini mahkemeye sunması lazım. Bu dilekçeyle davalı olan eşe tebligat gider. Davalı olan tarafa cevap dilekçesi hakkı verilir. Sonrasında cevap dilekçesi karşı tarafa tebliğ olunur. Bunun sonrasında davacı taraf buna bir cevap yazar. Bu yazılan cevabın da tebliğinin ardından davalı son kez cevap dilekçesi hazırlar.
Son noktada verilen duruşma tarihiyle ön inceleme yapılır. Her iki taraf da dinlenir ve delillerin toplanması sağlanır. Ardından gerekiyor ise birden çok duruşma gerçekleştirilir. Son olarak dava karara bağlanır. Mahkemenin vermiş olduğu kararı ilgili taraflar istinafa ve temyize gönderme hakkına sahip olurlar.
İlk derece mahkemesinin yargılaması ve kanun yollarının tamamlanmasıyla birlikte ilgili karar kesinleşmiş olur. Değişen medeni hal nüfus müdürlüğü tarafından nüfus kaydına işlenmektedir.
Boşanma davası açacak olan birey davanın dilekçesinin iki örneğini ve kimlik fotokopisini mahkemeye sunmalıdır. Buna ek olarak eklemek istediği başka belgeler bulunuyor ise bunları da verebilir. Bunlar farklı belgeler olabilmektedir. Maaş bordroları, ikametgâh kağıdı, çocuğun tedavi belgeleri, gibi yargılamaya etki edecek her çeşit belge mahkemeye sunulabilir.
Ayrıca, yukarıda sözünü etmiş olduğumuz ispat yollarına ilişkin her çeşit ispat aracı da dava dosyasına eklenmelidir. Bu aşamada bir delilin atlanması, bir işlemin ihmal edilmesi, ilgili hakkında kullanılmasını önleyebilmektedir. Bundan dolayı boşanma davası sürecinde avukat desteği almak önem arz eden bir konudur.
Boşanma Davasına Taraflar Katılmak Zorunda Mı?
Çekişmeli boşanma davaları söz konusu olduğunda davalı ve davacı taraf anlaştıkları bir avukata vekalet sunarak duruşmaya katılmayabilirler. Bu durumun taraflar bakımından herhangi bir yaptırımı bulunmamaktadır. Buna ek olarak davacı kişinin duruşmaya avukatı bile gelmedi ise davacı taraf gelmedi kabul edilir. Bu noktada açılan dava üç ay içinde yenilenme hakkı saklı kalır ve durur. Davacı şahıs açtığı davanın bu durumda üç ay içinde yenilerse yargılama işlemi devam eder. Yenilemez ise dava sanki hiç açılmadı gibi sonuçlanır.
Çekişmeli davalarda davalı kişi ve avukatı duruşmaya dahil olmazsa yargılama onların yokluğunda devam etmektedir. Mahkeme davalı tarafın yokluğu halinde davanın reddine ya da boşanmaya karar verebilir. Davalı eş ve avukatı duruşmaya dahil olmadığından dolayı davaya itiraz hakkı olmamaktadır.
Fakat anlaşmalı boşanma davasında hakimin ilgili tarafların boşanmayı talep ettikleri yönündeki iradelerinden emin olması şarttır. Çünkü bu noktada hakimin takdir yetkisi sınırlı olmaktadır. Boşanma sözleşmesinin tarafların sosyal yaşantısına ve hukuka uygun olması durumunda hakim evlilik birliğinin temelden sarsılmış olduğunu kabul edeceği için bu gelişme kötüye kullanılabilmektedir.
Boşanmak isteyen taraf, diğer eşten habersiz şekilde kimliğini alıp bir avukata vekalet vererek hiç haberi olmaksızın anlaşmalı boşanma uygulamasını kısa zaman içinde yerine getirebilir. İşte bu tarz bir durumun yaşanmaması için anlaşmalı boşanma davalarında mahkeme bizzat tarafların duruşmaya katılmalarını talep eder. Taraflardan birinin duruşmaya gelmemesi halinde hakim, anlaşmalı boşanma talebini reddetmektedir.
Boşanma Sürecinde Hakimin Alacağı Tedbirler
Boşanma davası açıldığı dönem hakim, dava tamamlanana kadar geçerli olmak kaydıyla tarafların barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakımına yönelik geçici önlemler almaktadır. Hakim bu önlemleri talebe bağlı olmadan almaktadır. Re’sen bu önlemleri hükmede. Bu bağlamda çocuklar için iştirak nafakasına hükmedebilir ve eşlerden birinin diğer tarafa geçici şekilde ödeyeceği nafakaya hükmedebilir. Aynı zamanda malların yönetimine ve ortak evde kimin oturacağına ilişkin de çeşitli kararlar verebilmektedir. Hakimin alacağı bu önlemler süren dava sona erdiği takdirde tamamlanır. Yani dava sonunda verilen karar kesinleştiği zaman bu geçici tedbirler de son bulmuş olur. Ardından yeni hükümler yürürlüğe girer.
Boşanma Davası Sürerken Çocuğun Durumu
TMK madde 169 gereğince hakim boşanma davası devam ederken geçerli olacak biçimde geçici tedbirler alabilmektedir. Bunlar talebe bağlı olmayan önlemlerdir. Bu detay hakim için bir zorunluluk halidir. Bu tedbirler çerçevesinde çocukların bakımı ve korumasına yönelik kararlar da yer almaktadır. Bu doğrultuda hakim çocuk için iştirak nafakası kararı verebileceği gibi çocuğun nerede barınacağı ve hangi eşin korumasında olacağı gibi hususlara da karar verebilir. Burada değerlendirme kusurundan bağımsız şekilde çocuk için en iyi olacak koşullar sağlanmaya çalışır.
Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Anlaşmalı boşanma davaları çoğunlukla evraklarda usulü bir hata yoksa ve evraklar tamsa tek celsede bitmektedir. Hakimin gerekçeli kararını yazması halinde karar kesinleşmiş olur. Kararın kesinleşmesi ise bir ya da iki ayı bulabilmektedir.
Çekişmeli boşanma davalarında da ilgili nedene, mahkemenin yoğunluğuna ve davanın somut detayına göre sürelerde değişiklik olabilir. Tarafların dilekçe tebliği, yargılama süreci, tarafların duruşmaya dahil olmaması, tarafların dinlenmesi gibi pek çok aşama bu sürece etki etmektedir. Alakalı kurumlardan taraflarla ilgili çeşitli bilgiler istenir, tarafların sosyal durumlarıyla ilgili bilgi alabilmek adına keşif gerekebilir. Bundan dolayı çekişmeli davalar bir yıl kadar sürebileceği gibi iki veya üç sene kadar da sürebilir.
Boşanma Davasında Karşı Dava Açma
Açılan bir boşanma davasında davalı taraf talep ederse karşı dava şeklinde kendisi de bir boşanma davası talebinde bulunabilir. Karşı dava açılması halinde her iki taraf da boşanmak ister. Her biri diğer için kusur izafe ediyordur. Bu davada davalı eş kendi savunma yöntemlerini mahkemeye vermeyi ve kendi boşanma nedenlerine dayanmayı tercih eder. Karşı dava için çeşitli koşullar vardır. Bunlar:
- Süren bir boşanma davası olmalıdır.
- Karşı davanın asıl dava ile arasında bir bağ olması zorunludur.