Memurluğa engel suçlar nelerdir? sorusuna cevap bulabileceğiniz harika bir bilgi bloğu sizlerle. Devlet memurluğu, idari sisteme bağlı şekilde maaş usulü ile çalışmayı ifade etmektedir. Devlet memuru, bu idari sisteme bağlı biçimde çalışan ve kamu personeli sıfatına sahip olup devlet güvencesi altında yer alan personeldir. Peki, hangi durumlar memurluğa engeldir?
Devlet Memuru Olmanın Şartları Nelerdir?
İçerik Tablosu
Devlet memurları idari sistemin bir parçası şeklinde kamu işini yerine getirdiğinden ötürü ve bu görevi yerine getirirken idareye ve bireylere ilişkin pek çok bilgiye erişme olanağına sahip olduğundan dolayı 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca devlet memurunu olmanın çok sayıda özel ve genel koşula tabi olduğu bilinmektedir. Makalemizde önce genel ve özel koşullardan bahsedilecek olup ardından özellikle memuriyete engel suçların neler olduğunu ele alacağız.
657 sayılı Kanun uyarınca devlet memuru olmanın genel koşulları şunları içermektedir:
- Türk vatandaşı olmak,
- Gerekli yaş koşullarını taşıyor olmak: genel olarak on sekiz yaşını tamamlamış olmak, bir meslek veya sanat okulu tamamlayanlardan en az on beş yaşını doldurmuş olmak ve Türk Medeni Kanunu kapsamında kazai rüşt kararı almış olmak
- Gerekli öğrenim koşullarını taşıyor olmak. Genel olarak ortaokulu tamamlamış olmak, ortaokulu tamamlayanlar istekli değil ise ilkokulu tamamlayanlar da alınması söz konusudur. Fakat bir sınıfta belli bir göreve atanabilmek veya belli derecelere çıkmak için mevzuatla yüksek öğretim, meslek içi eğitim programı gibi bitirilmiş olması ya da yabancı dil bilinmesi aranabilir.
- Kamu haklarından mahrum bulunmamak,
- Türk Ceza Kanunu’nun 53 numaralı maddesinde açıklanan süreler geçmiş olsa bile, kasten işlenen bir suçtan ötürü bir sene veya daha çok süre ile hapis cezasına ya da affa uğramış olsa dahi devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar yani , suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, zimmet, irtikâp, rüşvet, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, edimin ifasına fesat karıştırma veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.
- Askerlikle alakası bulunmamak, askerlik çağına gelmemiş olmak ya da askerlik çağına gelmiş ise de muvazzaf askerlik hizmetini yapmış veya ertelenmiş ya da yedek sınıfa geçirilmiş olmak.
- Görevin sürekli olarak yapılmasına engel akıl hastalığına sahip olmamak.
657 sayılı Kanun kapsamında devlet memuru olmanın özel koşulları şunlardır:
- Hizmet göreceği sınıf için 36’ncı ve 41’nci maddelerde açıklanan eğitim-öğretim kurumlarından diploma sahibi olmak,
- Kurumların ve özel kanun ya da diğer mevzuatlarda aranan koşulları da taşıyor olmak.
Memuriyetten Çıkarılmak, Memurluktan Atılmak, Memuriyete Alınmamak
Yukarıda da açıklandığı üzere, bireyin devlet memuru olabilmesi ve devlet bünyesinde herhangi bir kadroya atamasının gerçekleştirilebilmesi için kanunun aradığı genel ve özel koşullara sahip olması zorunlu bir durumdur. Dolayısıyla, bireyin memuriyete alınma koşullarından herhangi birini tanımadığı daha alakalı kadroya alınmadan öğrenilir ise birey memuriyete hiç alınmayacaktır. Fakat koşullardan herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılır veya birey sonrasında bu koşullardan birini kaybeder ise bu memuriyetten atılması yani memuriyetten çıkarılması sonucunu doğurmaktadır. Burada şunu belirtmek isteriz k; ilgili koşullara sahip olmanıza rağmen haksız yere memuriyetten çıkarıldığınızı düşünüyor iseniz bir idari dava avukatı veya memur avukatından bilgi alarak idari dava açma yoluna başvurabilirsiniz.
Memuriyetten Çıkarılmayı Gerektiren Suçlar Nelerdir?
Memuriyetten çıkarılmayı gerektiren suçlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Kasten işlenen bir suç nedeni ile hakkında 1 sene ya da daha çok hapis cezası verilmiş olan birey memur olamaz ve şayet bu suçu memuriyet süresince işler ise memuriyetten çıkarılmasına karar verilmektedir. Fakat bir sene süresi hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi durumunda memuriyete kabul mümkün olmaktadır.
İlgili mevzuat hükmünde memuriyet mesleğine engel suçlar sınırlı sayıda sayılmış olup; birey bu suçlardan herhangi birini işler ise almış olduğu ceza miktarı ve türü her ne olursa olsun devlet memurluğuna alınması söz konusu olmamaktadır. Alakalı suçlar açısından affa uğramış olsa dahi ibaresine yer verilerek affın da bu gerçeği değiştirmeyeceği bir defa daha ifade açıklanmıştır. Sonuç olarak affa uğramış olsa bile:
- Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar,
- Zimmet,
- İrtikap,
- Dolandırıcılık,
- Sahtecilik
- Devletin güvenliğine karşı suçlar,
- Güveni kötüye kullanma,
- Hileli iflas,
- İhaleye fesat karıştırma,
- Rüşvet,
- Hırsızlık,
- Edimin ifasına fesat karıştırma,
- Kaçakçılık
- Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından mahkum olanlar memuriyete kabul edilmez. Bununla beraber görev esnasında işlenmesi durumunda da memuriyetten çıkarılırlar.
Taksirle İşlenen Suçlar Memuriyete Engel mi?
Taksirle işlenen suçlar memurluğa engel mi? İlgili kanun metninde açık bir şekilde kasten işlenen suçlar ibaresine yer verildiğinden dolayı; bireyin taksirli bir suç sebebi ile almış olduğu cezanın önemi olmaksızın memur olması engellenememektedir. Bu sebeple de bireyin yukarıda sınırlı sayıda sayılmış olan suçlar dışında aldığı bir cezanın miktarı ve çeşidi önemli olmadan devlet memuru olabilir. Birey bu cezayı memuriyet süresi içinde alır ise ceza evinde geçirmiş olduğu sürede mazeretli sayılacak olup göreve devam edememesi sebebi ile memuriyet hakkı da elinden alınamayacaktır.
Adli Para Cezaları Memuriyete Engel mi?
- Adli para cezası memurluğa engel mi? Devlet Memurları Kanunu’nun alakalı hükmü gereğince açık bir şekilde sayılmış olan suçlardan verilen mahkumiyetler para cezasına çevrilip çevrilmediğine bakılmadan memuriyete engel olmaktadır. Fakat sayılı bu suçlar dışında bir sene ve üzerinde herhangi bir cezanın adli para cezasına çevrilmesi durumunda memur olabilmek söz konusudur. Danıştay’ın bu yöndeki mütalaası uyarınca da:
Birey hakkında verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilmiş ve memurun ilgili haklarının iadesine karar verilmiş, bununla beraber adli sicil kaydı silinmiş bile olsa işlediği suç hükmünde sınırlı sayılan suçlardan birini oluşturuyor ise ataması gerçekleştirilmez. - Birey hakkında verilen ceza, kanun hükmünde yer alan suçlardan birini oluşturmuyor ise ve adli para cezasına çevrilen hapis cezası bir senenin üzerinde ise hakkında memuri hakların iadesi kararı alınması kaydı ile ataması yapılabilir.
- Bireyin işlemiş olduğu suç kanun hükmünde sayılan suçlardan değil ise ve adli para cezasına çevrilen cezası bir seneden az ise yine devlet memuru olabilmesi söz konusudur.
Hapis Cezasının Ertelenmesi Memur Olmaya Engel Midir?
Hapis cezasının ertelenmesi memurluğa engel mi? Hapis cezasının ertelenmesi durumu, Türk Ceza Kanunu’nda sayılan koşulların gerçekleşmesi durumunda, cezanın infazından koşullu olarak vazgeçilmesi manasına gelen bir ceza infaz şeklidir. Cezanın ertelenmesi çoğunlukla daha kısa zamanlı hapis cezaları için verilirken, bu karar ile hükümlü ceza evine girmez. Bununla beraber belirlenen denetim süresine uygun davrandığı zaman cezası infaz edilmiş sayılmaktadır. Birey hakkında hapis cezasının ertelenmesine hükmedilir ise üç farklı durum ortaya çıkmaktadır:
- Ertelenen hapis cezası bir sene ve daha çok süreli ise birey memur olamaz, devlet memuru ise memurluktan atılır.
- Bireyin işlemiş olduğu suç ve bunun sonucunda verilecek olan ertelenen hapis cezası bir senenin altında ve memur olmaya engel özellikteki suçlardan değil ise bireyin memurluk statüsü sona erdirilemez. Fakat burada memur bir denetim süresi içinde olacağı için bu zaman boyunca memuriyetten uzaklaştırılmaktadır.
- Devlet Memurları Kanunu’nun madde 48 hükmünde sınırlı olarak sayılan suçlardan ötürü birey hakkında hapis cezasının ertelenmesi kararı verilse bile ceza süresine de bakılmadan memur olması söz konusu değildir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Memuriyete Engel mi?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hali birey hakkında hükmedilen cezanın belirli bir denetim zamanı içinde sonuç doğurmamasını ve bireyin denetim süresince kasıtlı bir suç işlememesi, yükümlülüklerine uygun davranması durumunda ceza kararının ortadan kaldırıldığı, sonucunda ise düşme kararı ile son bulan bir durum olmaktadır. Düşme kararının verilmesi durumunda birey bu suçu hiç işlememiş gibi bir gelişme oluşmaktadır. Bu özel durum sebebi ile kural olarak işlenen suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen bireyin, aksi halde Devlet Memurları Kanunu’nda özel şekilde düzenlenmemiş olması sebebi ile memur olması mümkün olmaktadır. Şayet birey suçu memuriyet süresince işler ve yine hakkında HAGB kararına hükmedilir ise memuriyet statüsü elinden alınamaz ve korunur.
Fakat burada dikkat edilmesi gereken husus, birey hakkında HAGB kararı verilmiş olsa bile, bu eylem sebebi ile bireyin disiplin hukuku bakımından değerlendirilmesine engel olmayacağıdır. Yani kurum, HAGB kararlarına bağlı olmadan memur hakkında disiplin soruşturması yürütülerek memuriyetten çıkarılmasına karar kılabilir. Bu aşamada önemli olan disiplin soruşturmasının bizzat HAGB kararında bireye isnat edilen suç üzerinden yapılmamasıdır. Bu aşamada idare tekrardan bir değerlendirme yapacak, eylemi disiplin hukuku bakımından inceleyecektir.
Adli Sicil Kaydının Silinmesinin Devlet Memurluğuna Etkisi
Konuyla alakalı olarak adli sicil kaydının silinmesi memurluğa engel mi sorusunun cevabı da merak ediliyor. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun madde 48/5 numaralı hükmünde yer alan ve yukarıda ayrıntılı şekilde ifade edilen suçlardan birey hakkında bir cezaya hükmedilmiş ise bu suçların affa uğramış olmaları halinde bile devlet memuru olunması açısından süresiz bir hak yoksunluğu bulunmaktadır. Bundan ötürü ilgili suçlardan alınan cezaların adli sicil kaydından silinmesi durumunda bile memur olunması veya bireyin tekrardan memuriyete alınması söz konusu değildir.
Ceza Affının Devlet Memurluğuna Etkisi
Ceza affının memurluğa etkisi nedir? Devletin bir suçlu bireyi cezalandırmaktan veya cezanın yerine getirilmesinden vazgeçmesi durumunda ortaya çıkan af özel ve genel af olmak üzere iki çeşide ayrılır. Genel af, bireyin memur olabilmesini sağlar fakat bu suçun Devlet Memurları Kanunu’nun genel affa uğramış olsa dahi ifadesinden sonra sayılmış olan suçlardan biri olmaması gerekmektedir. Bu da demek oluyor ki yukarıda da açıklandığı üzere; rüşvet, hırsızlık, zimmet, irtikap gibi suçlardan mahkum olan birey hakkında genel af kararı verilse bile memur olabilmesi veya memuriyete dönebilmesi söz konusu değildir.
Suçun İnfaz Süresince Memuriyet Yasağı Bulunur mu?
İnfaz süresince memuriyet yasağı konusu da merak edilmektedir. Verilen ceza hangi suçtan doğmuş olur ise olsun ya da ceza süresi ne olursa olsun, hapis cezasının infazı boyunca memuriyet yapılması söz konusu değildir. TCK 53’üncü maddesi uyarınca birey, kasten işlemiş olduğu suçtan ötürü hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak sürekli, süreli ya da geçici şekilde bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu bağlamda, TBMM üyeliğinden ya da devlet, il, belediye, köy ya da bunların denetim ve gözetimi altında yer alan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veyahut seçime tabi tüm memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılmaktadır. Birey, işlemiş olduğu suç sebebi ile mahkûm olduğu hapis cezasının infazı bitene kadar bu hakları kullanamamaktadır.